Şu an bir şey söylemek zorunda değilsin. Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول أي شيء الآن لقد شعرت فقط انه يجب ان تعرف |
Hayatım, hiçbir şey söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول شيئًا يا عزيزي |
Hiçbirşey söylemek zorunda değilsin, tamam mı? Sadece beni dinle yeter. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول شيئا فقط أنصت إلي |
Bir şey söylemene gerek yok. Benim için bir zevkti. Gitmem gerek. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول أي شيء مندواعيسروري،حسناًيجبأن أذهب. |
Bir şey söylemene gerek yok. Üzüldün, biliyorum. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول أى شئ أنك آسف، فأنا أعلم هذا |
Bir şey demene gerek yok. İltifat ettim. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول أي شيء, إنه إطراء, |
Şunu söylemeyeceksin: | Open Subtitles | : ليس عليك أن تقول |
Hiçbirşey söylemek zorunda değilsin, tamam mı? Sadece beni dinle yeter. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول شيئا فقط أنصت إلي |
Bunun hakkında güzel birşeyler söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول أي شيء لطيف عنها |
Birşey söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول شيئاً |
Bunları söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول ذلك |
Bir şey söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول أي شئ |
Bir şey söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | - مهلا - ليس عليك أن تقول أي شيء |
Öyle mi? Böyle söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول ذلك؟ |
Hiç birşey söylemek zorunda değilsin Sid. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول أي شيء يا (سيد). |
Siddharth dinle beni. - Bir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | استمع إليّ, ليس عليك أن تقول شيئاً |
söylemene gerek yok, Ryan. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول افتحه " , حسنا يا رايان ؟ " |
Bir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول شيئاً .. |
Bir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول أي شئ |
Şunu söylemeyeceksin: | Open Subtitles | : ليس عليك أن تقول |