"ليس فقط بسبب" - Traduction Arabe en Turc

    • sadece
        
    • için değil
        
    Beyler, sizleri buraya çağırıp planı sunmamdaki sebep sadece geniş kapsamlı olması değil aynı zamanda kısıtlı zaman koşulları. Open Subtitles حضرة السادة أود تقديم خطة إعادة التطوير شخصياً ليس فقط بسبب الإمكانية الهائلة بل أيضاً بسبب المجال الزمني الطامح
    Irksal tıbbın sonlandırılması isteğimin nedeni sadece kötü bir tedavi yöntemi olduğu için değil. TED والسبب الذي يجعلني متحمسةً جداً حول إنهاء الطب القائم على العرق ليس فقط بسبب كونه طباً سيئاً.
    Bu sadece otoriter hükûmetlerin yaptıklarından dolayı değil. TED وهذا ليس فقط بسبب الإجراءات الاستبدادية للحكومات
    Beyefendi, bu fotoğraftaki şayet sizseniz en kısa sürede bizi arayın, sadece önemli bir olaya tanıklık ettiğiniz için değil özellikle kendi hayatınız ve sevdiklerinizin hayatı tehlikede olduğu için. Open Subtitles سيدي، لو أن هذه صورك أناشدك أن تتصل بنا، سريعاً كلما أمكنك .. ليس فقط بسبب أنك الشاهد في حدث غاية في الأهمية ..
    Sırf taşıdığınız kan yada sahip olduğunuz bilgiler için değil bizi doğru yolda tuttuğunuz için. Open Subtitles , ليس فقط بسبب دمك و معرفتك لكن لكي تبقينا منظمين
    sadece bana doğumumda atanan cinsiyetin gerçekte olduğumdan farklı olduğundan değil. TED ليس فقط بسبب أن جنسي الذي ولدت به لا يطابق من أنا فعلاً.
    İngilizler hala korku içindeydi, sadece işgal korkusu da değil, aynı zamanda içerdeki düşman korkusu da. Open Subtitles مازال الخوف يخيم على البريطانيين ليس فقط بسبب أحتمالات الأجتياح الخارجى بل أيضاً من أحتمالات أختراق الجبهه الداخليه
    sadece yüksek sıcaklıktan dolayı değil, ayrıca gazlar da zehirlidir. Open Subtitles ليس فقط بسبب الحرارة الحادّة، لكن الغازات ستكون سامّة.
    ve-ve bu-bu sadece görünüşünle ilgili değil-- yani, çok güzel görünüyorsun tabi ama bakışların, bilirsin en üst düzeyde. Open Subtitles و هذا هذا ليس فقط بسبب مظهرك أعنى أنه رائع كيف هو مظهرك, أنت تفهمى أنه راقى جدا
    ve sadece bu kadarı değil, çünkü insana çok sıkıntı çektiren bu durumun üstesinden gelebildi. Open Subtitles ليس فقط بسبب قدرتها على التغلب على محنتها
    Bu gün duyduklarımız çok korkutucuydu, sadece olanlardan ötürü değil, olabileceklerden ötürü de. Open Subtitles ما سمعناه اليوم كان مخيفاً ليس فقط بسبب ما حدث ولكن بسبب ما كان يمكن أن يحدث
    Çok sevinmiştim gezi için değil, gazetede ismimi gördüğüm için. Open Subtitles كنت منتشياً ليس فقط بسبب الرحلة ولاكن أيضاً بسبب أنه تم وضع أسمي في الجريدة
    sadece bizim çok önemli bir parçamız olduğu için değil, Open Subtitles ليس فقط بسبب من تكون هي,ولكن بسبب من تريد
    İyi bir iş olduğu için değil, dünya dediğimiz güzel annemizi gerçekten sevdiğim için. Open Subtitles ، ليس فقط بسبب أنه عمـل جيد لكن لأنني أُحبُ حقاً أمنـا الجميلة التى نُسميها الأرض
    Eşitsizlik, ekonomik eşitsizlik, hepimizin endişe etmesi gereken bir şey ve bu sadece sosyal hiyerarşinin dibinde olanlar için değil, çok fazla ekonomik eşitsizliğin daha da kötü hale getirdiği bireyler ve gruplar için, TED الآن، عدم المساواة، عدم المساواة الاقتصادية. هي الشيء الذي يجب أن نشعر بالقلق إزائه ليس فقط بسبب الذين هم في أسفل التسلسل الهرمي الاجتماعي، ولكن لأن الأفراد والجماعات مع انعدام المساواة الاقتصادية تؤدي أسوء،
    sadece senin hakkında duyduğum onca güzel şey için değil... ama ayrıca... ben... seni, anne-babanı ve kasabadaki pek çok kişiyi... temsil eden adamım. Open Subtitles ليس فقط بسبب الأمور الجيدة التي سمعتها عنكِ ...لكن لأنه أنا الشخص الذي سوف يمثلكِ..
    Bir türlü uyuyamıyordum Randy gürültü yaptığı için değil Joy'u düşündüğüm içindi. Open Subtitles لدي مُشكلة عدم النوم، ليس فقط بسبب (راندي)، بل لعدم مقدرتي على التوقف عن التفكير في (جوي)
    Haddie, seninle gurur duyuyoruz sadece kazandığın için değil bunu kendi yönteminle başardığın için. Open Subtitles إنني فخوراً جداً بكِ يا (هادّي) ، ليس فقط بسبب فوزكِ أيضاً بسبب إستطاعتكِ لإدارة ذاتكِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus