Onunla konuşmak istedim, öldürmek değil! | Open Subtitles | انت تريد التحدث معه, ليس قتله! |
Sadece korkutmak istemiştim, öldürmek değil. | Open Subtitles | أردت إخافته فقط ليس قتله |
Plan Barbie'deki Yaşam Gücü'nü bastırmaktı, onu öldürmek değil. | Open Subtitles | الخطة كانت لقمع قوة الحياة فى (باربى) ليس قتله |
Bu zavallı piçi öldürmeye değil bayıltmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | ، كُنت أحاول إخضاعه للنوم ليس قتله ، أبقيه ثابتاً فقط |
Bu zavallı piçi öldürmeye değil bayıltmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | ، كُنت أحاول إخضاعه للنوم ليس قتله ، أبقيه ثابتاً فقط |
Yalnızca öldürmek değil. | Open Subtitles | ليس قتله فقط |