Bunun için vaktimiz yok, o yüzden şu andan itibaren ya katıl ya da sus. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك يا داريل لذا منذ الآن إقترح أو إخرس. |
Bunun için vaktimiz yok. İrtibatta kalacağım. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك سأبقى على اتصال. |
Bunun için vaktimiz yok. Anomaliyi bulmam gerek. | Open Subtitles | .ليس لدينا وقت لذلك .يجب أن أجد الهالة |
Bunun için zamanımız yok. Kahverengi şeyini geri alabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، ليس لدينا وقت لذلك ولكن يمكنك إرجاع ذلك الشيء البني |
Dalga mı geçiyorsun, Bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | لابدّ أنك تمازحني، ليس لدينا وقت لذلك. |
Buna zamanımız yok zaten. | Open Subtitles | إنه محق، ليس لدينا وقت لذلك على أيّة حال. |
Tüm saygımla, efendim, Buna vaktimiz yok. | Open Subtitles | مع احترامي لك يا سيدي ولكن، ليس لدينا وقت لذلك |
Bunun için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك. |
- Bunun için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك |
Bunun için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك |
Peki, bizim Bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | حسناً، في الواقع ليس لدينا وقت لذلك |
Bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك |
Bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك |
Bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك |
Bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك |
Buna zamanımız yok, değil mi? | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك ، حسنا؟ |
Buna zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك. |
Eğer ona söylersek, Thornton destek kuvvet yollamak için ısrar edecek ve şu anda Buna zamanımız yok. | Open Subtitles | (إذا أخبرنها, ستصر (ثورنتون على إنتظار الدعم و ليس لدينا وقت لذلك الآن |
- Buna vaktimiz yok. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | - ليس لدينا وقت لذلك يجب أن نذهب |