Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki o sürtüğün hiçbir hakkı yok. | Open Subtitles | هيا يا إيفان أنت و أنا نعلم بأن هذه العاهرة ليس لديها الحق ليس بعد الآن |
Kraliçe'nin maskesini giymeye onun hakkı yok! O bizim ırkımızda doğmadı! | Open Subtitles | ليس لديها الحق أن ترتدي قناع الملكة إنها لم تولد في قبيلتنا |
Terslik çıkarmak istemem, ama özel eşyalarımı yok etme hakkı yok ! | Open Subtitles | لقد كنت متعاونا و لا أريد القتال لكن ليس لديها الحق في تدمير ممتلكاتي |
Üzgünü. Orada dediklerini söylemeye hakkı yok. | Open Subtitles | أنا أسف ، ليس لديها الحق . لتقول ما قالته بالداخل |
Buna hakkı yoktu. | Open Subtitles | ليس لديها الحق فى سرقة أطفالى |
Çocuklarımı benden çalmaya hakkı yoktu. | Open Subtitles | ليس لديها الحق فى سرقة أطفالى |
İmparatorluğa bölmeye hiç hakkı yok. | Open Subtitles | ليس لديها الحق فى نصف الإمبراطوريه |
Beni bırakıp başka bir adamla evlenmeye hakkı yok... çünkü, o zengin! | Open Subtitles | فإنها ليس لديها الحق في تركي والزواج من رجل ما أخر... فقط لأنه غني! |
Fransa'nın topraklarım üzerinde hiçbir hakkı yok. | Open Subtitles | فرنسا ليس لديها الحق عليهم. |
- Buna hakkı yoktu. | Open Subtitles | - ليس لديها الحق |