Gidecek başka yeri yok herhalde. | Open Subtitles | اعتقد بأنه ليس لديها مكان تلجأ اليه |
- Ha s.ktir ya. - Onun kalacak başka yeri yok. | Open Subtitles | .تباً - .ليس لديها مكان آخر لتمكث فيه - |
Üzgünüm. Gidecek başka yeri yoktu. | Open Subtitles | أنا آسف , ليس لديها مكان آخر تذهب إليه |
Gidecek hiçbir yeri yok. Hiçbir yere gidemezse, nereye gidecek? | Open Subtitles | ليس لديها مكان تذهب إليه أين إذاً تذهب؟ |
Bu sabah olanlardan sonra, gidecek bir yeri kalmamıştı. - Kalmadı mı? | Open Subtitles | بعد ما حصل هذا الصباح , ليس لديها مكان آخر تذهب إليه |
- Gidecek başka bir yeri yok, baba. - Annesi nerede? | Open Subtitles | ـ ليس لديها مكان آخر لتولج له، أبي ـ أين والدتها؟ |
Gidecek başka yeri yok. | Open Subtitles | ليس لديها مكان للذهاب إليه. |
Gidecek yeri yoktu. | Open Subtitles | ليس لديها مكان أخر لتذهب اليه |
Zavallı Mary'nin kaçacak yeri yoktu. | Open Subtitles | ماري) المسكينة ليس لديها مكان لتذهب إليه) |
Gidecek hiçbir yeri yok. | Open Subtitles | حسناً ليس لديها مكان آخر للذهاب اليه. |
Gidecek hiçbir yeri yok. | Open Subtitles | ليس لديها مكان تلجأ إليه |
Belki gidecek bir yeri kalmamıştı, belki de çok yorgundu çünkü yatıverdi ve uyudu ve uyudu, sanki yıllardır uyumamış gibi. | Open Subtitles | ربما لأنها ليس لديها مكان آخر أو ربما لأنها مُتعبة لأنها ذهبت للفراش ونامت ونامت |
Belki gidecek bir yeri kalmamıştı, belki de çok yorgundu çünkü yatıverdi ve uyudu ve uyudu, sanki yıllardır uyumamış gibi. | Open Subtitles | ربما لأنها ليس لديها مكان آخر أو ربما لأنها متعبة لأنها ذهبت للفراش ونامت ونامت |
- Göründüğü kadar basit olduğunu düşünüyorum. Gidecek başka bir yeri yok. | Open Subtitles | -أظن الأمر بسيط كما يبدوا , ليس لديها مكان تذهب له |