"ليس لديه خيار" - Traduction Arabe en Turc

    • Başka seçeneği yok
        
    • Başka şansı yok
        
    • çaresi yok
        
    • başka şansı yoktu
        
    • bir seçeneği olmayan
        
    O gün konuştuğumuz gibi bankanın evinize el koymaktan Başka seçeneği yok. Open Subtitles و كحديثنا المعتاد، البنك ليس لديه خيار في هذا الوقت سوى رهن منزلك.
    Aoki'nin bunu senden rica etmekten Başka seçeneği yok. Open Subtitles أووكي) ليس لديه خيار آخر) غير أن يطلب منك دفع الفدية
    Aynı yerde fazla uzun süre kalmıyor ama şimdi Başka şansı yok. Open Subtitles فهو لا يبقى في نفس المكان طويلا لكنه الآن ليس لديه خيار
    Başka şansının olmadığını yargıca söyleyebilirim fakat pazartesi seni iyi görmek için, pazartesi adamın Başka şansı yok fakat harika bir annenin Jacob'la birlikte olmasını görmek için. Open Subtitles يمكنني أن أخبر القاضي أنه لا يوجد خيار سوى أن يرى الخير الذي بداخلكِ يوم الاثنين وأنه ليس لديه خيار يوم الاثنين
    Ama ben olsam da olmasam da dövüşmekten başka çaresi yok. Open Subtitles معي أو بدوني ليس لديه خيار سوى القتال
    Adamın başka şansı yoktu. Open Subtitles الرجل ليس لديه خيار.
    İçerde bir adamım var, başarmaktan başka bir seçeneği olmayan bir adam. Open Subtitles لدي رجل بمكان.. رجل ليس لديه خيار إى أن ينجح.
    - Başka seçeneği yok. Open Subtitles ـ ليس لديه خيار.
    - Başka seçeneği yok. Open Subtitles ـ هو ليس لديه خيار.
    - Başka seçeneği yok. Open Subtitles ؟ ـ هل ليس لديه خيار.
    Üstesinden gelebilir. Başka seçeneği yok. Open Subtitles ليس لديه خيار آخر
    - Başka seçeneği yok. Open Subtitles ليس لديه خيار.
    Başka şansı yok. Open Subtitles وقال انه ليس لديه خيار.
    - Başka şansı yok. - Bunu o yapmadı. Open Subtitles ليس لديه خيار آخر - إنّه لم يفعل هذا -
    Başka şansı yok. Open Subtitles ليس لديه خيار
    Onun sefil olmaktan başka çaresi yok. Open Subtitles ليس لديه خيار سوى العيش في تعاسة
    Bauer'ın bize güvenmekten başka çaresi yok. Open Subtitles "باور" ليس لديه خيار سوى الوثوق بنا
    Belki de başka şansı yoktu. Open Subtitles ربما المجرم ليس لديه خيار
    Bu her şeylerini kaybetmiş varlıklı bir ailenin... ve onları bir arada tutmaktan başka... bir seçeneği olmayan oğullarının öyküsü. Open Subtitles و الابن الوحيد الذى ليس لديه خيار ... سوى الحفاظ عليهم معا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus