Başka şansım yok. | Open Subtitles | ليس لديّ خيار آخر فقد راودتني رؤية |
Başka şansım yok. | Open Subtitles | ليس لديّ خيار آخر. |
Başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ خيار آخر |
Başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ خيار آخر |
- Biliyorum, mecburdum. Başka çarem yoktu. | Open Subtitles | ـ أعلم، لكني مُضطر، ليس لديّ خيار آخر |
- Seçme şansım yoktu. | Open Subtitles | -أنتم لا تفهمون أيها الرفاق، ليس لديّ خيار آخر |
Ve sana tarihteki en kötü telesekreter mesajını bırakmak üzere olduğumu biliyorum ama başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | الاتصال بكل رقم أعطيته لي و اعرف اني على وشك ترك أسوأ رسالة صوتية في التاريخ , لكن ليس لديّ خيار آخر |
O benim oğlum. Başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | إنه ابني، ليس لديّ خيار آخر |
-Başka-- Başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ خيار آخر. |
- Başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ خيار آخر. |
- Affedersin. Başka çarem yoktu. | Open Subtitles | -آسف، ليس لديّ خيار آخر . |
Seçme şansım yoktu. | Open Subtitles | ليس لديّ خيار آخر |