"ليس لدي أحد" - Traduction Arabe en Turc

    • kimsem yok
        
    • kimse yok
        
    • kimsem yoktu
        
    • kimsem kalmadı
        
    Bana yardım edecek hiç kimsem yok, ne bir oğlum, ne de kardeşim. Open Subtitles ليس لدي أحد لا أخ ولا ابن ليساعدني أنا لست سوى عجوز لا يصلح لشيء
    Ne düşüneceğim ne geceleri bekleyeceğim ne de seveceğim kimsem yok. Open Subtitles ليس لدي أحد بعد الأن. لا أحد أفكر فيه. لا أحد أجلس معه ليلاً.
    Öğretmenim, lütfen. Çünkü bu isteğimini söyleyebilcek başka kimsem yok. Open Subtitles معلم , أرجوك , هذا لأنه ليس لدي أحد لأطلب منه هذا المعروف , غيرك
    Merkez: Oraya gönderebileceğim kimse yok. TED 911 : ليس لدي أحد لأرسله إليك.
    Kendimden başka suçlayacak kimsem yoktu. Open Subtitles أعني .. ليس لدي أحد ألومه .. غير نفسي
    Benim arayacak kimsem yok. Becky, benim. Arayıp bir "merhaba" diyeyim dedim. Open Subtitles حين أعود إلى المنزل غداً. ليس لدي أحد لأتصل به. بيكي، هذا أنا.
    Gidecek bir yerim, arayacak kimsem yok. Open Subtitles ليس لدي مكان لأذهب إليه. ليس لدي أحد أقدر أن أتصل به.
    Çünkü konuşacak kimsem yok ve senin de yok gibi duruyor. Open Subtitles اضافه انه ليس لدي أحد لأتكلم معه وبدوتي أنتي كذلك
    Elbiselerden konuşacak kimsem yok. - Gelip, bana tavsiye verir misin? Open Subtitles كما تعلمين، ليس لدي أحد أستشريه بخصوص الأزياء، هلا تأتين وتشورين علي؟
    Dünyanın en harika kadınıyla evlenen dünyanın en şanslı adamını göreceğim ama benim kimsem yok. Open Subtitles سأرى الرجل الأسعد حظًا في العالم يتزوج أروع سيدة في العالم، وأنا ليس لدي أحد.
    İstersen buna inanmayabilirsin ama artık senden başka kimsem yok. Open Subtitles ‫يمكنك أن تنكر ذلك إذا أردت ‫ولكن ليس لدي أحد سواك الآن
    Onu geri almalısın, başka kimsem yok. Open Subtitles وأنت يجب أن تستعيدها ليس لدي أحد
    Hayır. kimsem yok. Yani, evet yalnızım. Open Subtitles لا، ليس لدي أحد اعني، اجل، انا عزباء
    Başka kimsem yok. Gerçekten. Open Subtitles ليس لدي أحد آخر للجوء إليه، أنا حقا..
    Konuşacak kimsem yok. Konuşacak kimsem yok. Open Subtitles ليس لدي أحدث لأحدثه ليس لدي أحد لأحدثه
    Bana kefil olacak kimsem yok. Open Subtitles ليس لدي أحد ليكفلني، لكن بالكاد أستطيع...
    Geldiğin için sağ ol. Gördüğün üzere kimsem yok. Open Subtitles شكراً لقدومك، ليس لدي أحد كما ترى
    Benim evlât beni terk etti. Yani kimsem yok. Yalnız yaşıyorum. Open Subtitles يا رجل, ليس لدي أحد أعيش وحيداً
    Sen sadece yapmak istemiyorsun. Sizden başka güvenebileceğim kimse yok hayatımda. Open Subtitles ليس لدي أحد آخر أستطيع أن أعتمد عليه
    Konusacak baska kimsem yoktu. Open Subtitles ليس لدي أحد حتى أتحدث معه
    Matthew de olmadığından gidecek kimsem kalmadı. Open Subtitles بعد موت، (ماثيو) ليس لدي أحد آخر ألجأ إليه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus