Şimdi param yok ama daha sonra ödeyeceğim. | Open Subtitles | ليس لدي المال ولكن سوف أدفع لك في وقت لاحق |
James amcaya gittim. Çünkü, yeterli param yok. | Open Subtitles | ذهبت إلى العمّ جيمس لأن ليس لدي المال الكافي. |
Gidemem, biliyorsun. param yok, gidemem. Arkadaşımı almam lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع الذهاب ليس لدي المال الكافي وعلي البحث عن صديقة |
İçki içmemle ilgili değildir herhalde. Gerçek bir alkolik olacak kadar param yok. | Open Subtitles | هذا لا يمكن أن يكون عن شربي للكحول ليس لدي المال الكافي لأصبح كحولية |
Yanımda nakit para yok ama... | Open Subtitles | ليس لدي المال في الوقت الحالي .. ولكن أنوي |
Hayır, Meksika'da dört ay kalacak param yok benim. | Open Subtitles | لا، ليس لدي المال الكافي لأبقى في المكسيك لأربع اشهر |
- param yok zaten. | Open Subtitles | ليس لدي المال من اجل الدراسة على كل احال |
Kafam çok meşgul. param yok. | Open Subtitles | أنا أفكر بأمور أخرى ليس لدي المال |
Kafam çok meşgul. param yok. | Open Subtitles | أنا أفكر بأمور أخرى ليس لدي المال |
Eve gidecek param yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي المال للعودة إلى الديار. |
Vay canına, ben de yapmak isterim bunu ama yeni bir araba alacak param yok ve eğer yalan söylersem, bu sahtekarlık olur. | Open Subtitles | ... ولكن ليس لدي المال لشراء سيارة جديدة. وبطبيعة الحال، إذا كذب أنا... ... ثم أنه سيتم الغش. |
"Bunu yapacak kadar param yok," "Bunu yapacak kadar güçlü değilim," | Open Subtitles | أو "ليس لدي المال الكافي لفعل ذلك" ـ أو "لست قويا كفاية لفعل ذلك" ـ |
Bunu ödeyecek param yok. | Open Subtitles | ليس لدي المال لدفع ثمن التصليح |
Tamam ama evi geri alacak param yok. | Open Subtitles | -bsdr ليس لدي المال لشراء منزل. وفي الخلف |
Broşür isteyecek kişinin türü, ancak param yok ve gidecek bir yerim yok, bu yüzden... | Open Subtitles | نوع الشخص الذي يطلب الصدقات، ولكن... ... ليس لدي المال ولا مكان لأذهب. اليه.. |
param yok. Kıyafet kuralları ile sorunum var. | Open Subtitles | ليس لدي المال ليس عندي ملابس |
Hiç param yok. Ne yapacaksın? | Open Subtitles | ليس لدي المال ما شأنك بها؟ |
Hiç param yok. Ne yapacaksın? | Open Subtitles | ليس لدي المال ما شأنك بها؟ |
İngiltere'ye gitmek için uçak param yok. | Open Subtitles | ليس لدي المال لركوب الطائرة (للذهاب إلى (إنكلترا |
Bunu ödeyecek param yok. | Open Subtitles | ليس لدي المال لأجل هذا |
Şu anda üstümde para yok. | Open Subtitles | ليس لدي المال هنا |