"ليس لدي خيار سوى" - Traduction Arabe en Turc

• başka seçeneğim yok
• başka çarem yok
• başka bir seçeneğim yok
• başka çare

O zamana kadar bu laboratuarı kapatmaktan ve ödeme olmadan ikinizi askıya almaktan başka seçeneğim yok.
حتى ذلك الحين، ليس لدي خيار سوى اغلاق هذا المختبر وتوقيفكما من العمل من دون اجر

Müdürün tavsiyeleri ışığında burada işlediğiniz ihlallerden ötürü, şu anda şartlı tahliyeni reddetmekten başka seçeneğim yok.
في ضوء توصيات آمر السجن, ومخالفاتك العديدة هنا, ليس لدي خيار سوى رفض أطلاق سراحك في هذه اللحظة.

başka seçeneğim yok.
كلّا، ليس لدي خيار سوى إقتحام منزل بصخب،

Maalesef gezegeni boşaltıp, onları yok etmekten başka çarem yok.
أنا خائف أنى ليس لدي خيار سوى أخلاء الكوكب... وأدمرهم.

Artık bankanın mülkü olduğu için de hepinizi tutuklamaktan başka bir seçeneğim yok.
, ومنذ هي ملكية المصرف أنا ليس لدي خيار سوى أن أضعكم تحت الأعتقال

Bana tüm malzemelerin maliyetini istemekten başka çare bırakmadın. 10$.
إذاً ليس لدي خيار سوى جعلك تدفع التكلفة الكاملة للمواد, عشر دولارات

O zaman seni durdurmaktan başka seçeneğim yok.
اذن ليس لدي خيار سوى إجبارك على التوقف

Davayı düşürmekten başka seçeneğim yok.
ليس لدي خيار سوى رفض هذه القضية

Kabul etmekten başka seçeneğim yok...
... ليس لدي خيار سوى أن أقبل بذلك

Peki öyleyse senin söylediklerinden sonra Dixon'u takıma almamaktan başka seçeneğim yok.
حسناً، بسبب ما قلته، ليس لدي خيار سوى منع (ديكسون) من الانضمام للفريق

O zaman bunu kapsam dışı tutmaktan başka çarem yok.
إذًا ليس لدي خيار سوى أن أقصي هذا الفيديو

Sizden birini göndermekten başka çarem yok sanırım.
أعتقد بأنه ليس لدي خيار سوى إرسال أحدكن بعيداً

Bu hayat kurtaran ilaçları satmaktan başka çarem yok.
ليس لدي خيار سوى بيع الحبوب.

"Kuzu postu giymiş kurtla yüzleşmekten başka bir seçeneğim yok.
"ليس لدي خيار سوى مواجهة الذئب في ثياب الحملان،

Böylelikle, sizi yeniden başlamanız için, göndermekten başka çare yok.
ولهذا ليس لدي خيار سوى إرسالك مجددا للبحث