Bunun aşkla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | أنـا هنـا كـ دكتورة لك فقط ليس للأمر علاقة بالحبّ |
- Bunun ben ve Ralph'la bir ilgisi yok. - Evet, tabi. | Open Subtitles | ــ ليس للأمر علاقة بي وبرالف ــ نعم، بالفعل |
Olanların benimle bir ilgisi yok. Karınla konuşman lazım. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بي في الواقع عليك أن تتحدّث مع زوجتك |
Seninle hiçbir ilgisi yok Ethne! | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بك يا إيثني |
- Bununla hiçbir alakası yok. - Giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بذلك ان الامور تزداد سوءاً |
Seninle hiç bir alakası yok. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بكما |
Onun sarışın olup olmamasıyla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة كونها شقراء ام لا |
Bunun onunla bir ilgisi yok. - Yani, şimdi ne olacak? | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بذلك إذن , ماذا الآن ؟ |
Seninle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بك. |
Seninle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بك. |
Hayır. Beni aldatmanla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | لا ليس للأمر علاقة بذلك |
Dinle, seninle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | اسمعي، ليس للأمر علاقة بك |
Benimle bir ilgisi yok mu? | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بي؟ |
Bunun benim erkekliğimle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بفحولتي |
- Bunun Peter'la hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة ببيتر |
Bak, bunun seninle hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | أنظر، ليس للأمر علاقة بك ...إنه فقط |
Hayatım, sorun o değil. Onunla hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | حبيبي ، ليس الأمر كذلك ليس للأمر علاقة بذلك |
Bunların sana yaptığım şeyle hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | صحيح ليس للأمر علاقة بم فعلته بكِ |
Olayın baharda olmamızla hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بفصل الربيع |