10 dakikalık rezervem var, ama savaş haricinde kullanma iznim yok. | Open Subtitles | لدى 10 دقائق إحتياطي و لكنه ليس مسموح لي باستعماله إلا في حالة الحروب |
Şunu bilin ki dava hakkında konuşmaya iznim yok. | Open Subtitles | فقط لمعلوماتكم، أنا ليس مسموح لي التحدث بشأن الدعوى القضائية. |
Bahşiş almaya iznim yok, dostum. | Open Subtitles | ليس مسموح لي قبول الإكراميات، رفيقي. |
- Benim aynalığı geçmeye bile iznim yok. | Open Subtitles | أنا ليس مسموح لي تجاوز العارضة |
Demek benim 3 milyonumun çalınması sohbetine benim katılmam yasak? | Open Subtitles | هيه هيه إذاً ليس مسموح لي التشارك في حوار بشأن |
Avrupa'da doktorluk yapma iznim yok. | Open Subtitles | سنة؟ ليس مسموح لي مراسة الطب في أوروبا؟ |
- Kurallara göre sana bir şey anlatma iznim yok. O benim hastam. | Open Subtitles | - تقنياً ، ليس مسموح لي اخبارك انه مريضي |
Konuşmak için iznim yok mu? | Open Subtitles | ليس مسموح لي بالحديث؟ |
Artık surat etmeye de iznim yok? | Open Subtitles | ليس مسموح لي أن استاء أيضاً ؟ |
Uyumaya iznim yok. | Open Subtitles | . ليس مسموح لي بالنوم |
Takım seçme iznim yok. | Open Subtitles | ليس مسموح لي لإختيار مفضل. |
Bunu konuşmaya iznim yok. | Open Subtitles | ليس مسموح لي التحدث بشأن هذا |
Kurumun dışında bununla ilgili konuşmam gerçekten yasak. | Open Subtitles | ليس مسموح لي ان اتكلم بهذا الشأن خارج دائرة عملي |
- Okulda makyajlı olmam yasak. | Open Subtitles | نعم، أنا ليس مسموح لي أن أضع مكياجي في المدرسة مع ذلك |