"ليس هم" - Traduction Arabe en Turc

    • onlar değil
        
    • onları değil
        
    • değiller
        
    • onlar da değil
        
    Sadece onlar değil, bütün köy aramızda olanları biliyor. Open Subtitles ليس هم وحسب .. المدينة برمتها تعلم أن هنالك أمرا بيننا
    - Ama yönetim değil, anlarsın. - Hayır, onlar değil. Open Subtitles ليست المؤسسة ، التى فى ذهنك لا , ليس هم
    Irak'tan bir şeyler kaçırmayı bilen yalnızca onlar değil. Open Subtitles ليس هم الوحيدين الذين يسـتطعون تهريب الأموال خارج العراق
    Hastalarına verdiğin iyimserlik onları değil seni iyi hiss ettirir. Open Subtitles التفاؤل التي تعطينهُ لمرضاك انه ليجعلك انتي تشعرين افضل ليس هم.
    Bu düşünce tarzı onları değil bizi gerçek canavar yapar. Open Subtitles ذلك النوع من التفكير يجعلنا . الوحوش الحقيقين , ليس هم
    belli ki ABD başkanlarımız imparator değiller. Open Subtitles ومن الواضح أن رؤساء الولايات المتحدة ليس هم الأباطرة.
    Sen bana eziyet ettin, onlar değil. Sen. Open Subtitles من عذّبني ، أتفهم هذا و ليس هم ، أنت من قام بذلك
    Sen başarısız olduğun için, onlar değil! Open Subtitles وكل ذلك يعود لانك فشلتي , ليس هم
    Bu konuda rahatsız olan onlar değil. Open Subtitles كلا، ليس هم الغير مرتاحين مع هذا
    Bu sorunu yaratan kişi onlar değil, benim. Open Subtitles من صنع هذا الموقف ليس هم بل انا
    Bu sorunu yaratan kişi onlar değil, benim. Open Subtitles من صنع هذا الموقف ليس هم بل انا
    Başı belaya giren bizdik, onlar değil. Open Subtitles نحن من وقعنا في المشاكل، ليس هم.
    Sadece onlar değil. Biz de. Senle ben. Open Subtitles ليس هم فقط نحن ايضاً , أنت وأنا
    Ama bunu, sadece sen ve ben biliyoruz.. onlar değil. Open Subtitles لكن هذا فقط انتى وانا نعرفة , ليس هم
    Konuşan onlar değil, aptallar. Open Subtitles ليس هم من يتحدثون أيها البلهاء
    İstediğimiz sizsiniz, onlar değil. Open Subtitles إنه أنت من نريد و ليس هم.
    Burda ben kiçimı yırtıyorum. onlar değil. Open Subtitles أنا من يتعب هنا ، و ليس هم
    Buraya onları değil de, sizi çağırmış olmamın bir sebebi var. Open Subtitles لهذا دعوتك أنت إلي هنا و ليس هم
    Seni buraya davet etmemin bir nedeni var, onları değil. Open Subtitles لهذا دعوتك أنت إلي هنا و ليس هم
    O beni hak ediyor, onları değil. Open Subtitles انا جدير به . ليس هم
    Sokaklarımızdaki şiddet için suçlanan bu çocuk ve onun gibiler cezalandırmamız gerekenler değiller. Open Subtitles هذا الفتى و الأخرين مثله الذين نلومهم على العنف في شوارعنا ليس هم من يجب أن نعاقبهم
    "Onlar değilmiş. Hayır, onlar da değil." Open Subtitles تقول ها هم لا ليس هم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus