Yanlız benim okulunda protestoya yer yok. | Open Subtitles | و لتعلم أن فى مدرستى ليس هناك مجال للإحتجاج |
Bu görevde hataya veya ertelemeye yer yok. | Open Subtitles | مع هذه المهمة، ليس هناك مجال لتأخير أو خطأ. |
Fakat böylesi bir güçlü avı almak için kesinlikle hataya yer yok. | Open Subtitles | لكن ليس هناك مجال للخطأ قبل الهجوم على فريسة قوية كهذه |
Bütün gün bu ufaklığa dayanabilmemin imkanı yok. | Open Subtitles | إنظر ، ليس هناك مجال إني أبقى مع هذا الطفلِ لكامل اليوم |
Somonun öyle bir çevrede hayatını sürdürmesinin imkanı yok. | Open Subtitles | ليس هناك مجال للسلمون ان ينجو في بيئة من هذه النوع |
Tam sayılık atış yapmana imkan yok, tamam mı? | Open Subtitles | ليس هناك مجال اخر. |
Bu ya/ya da tanımında, büyümeye yer yok. | TED | وفي تعريف إما - أو، ليس هناك مجال للتطور. |
Bu adada, romantizme... yer yok. | Open Subtitles | في هذه الجزيرة ليس هناك مجال للصداقة |
Bu çok önemli bir iş. En küçük bir hataya yer yok. | Open Subtitles | هذه مهمة هامة ليس هناك مجال للخطأ |
Ve bir savaşta duygusallığa, ya da başka herhangi birşeye yer yok. | Open Subtitles | و في الحرب ليس هناك مجال للـ ... . عاطفة. |
Merak ediyorsan diye söylüyorum, patronla düzüşen seksi sekreter benim yani bakımsız saçlı, düz bacaklı, varoş bir stajyere yer yok. | Open Subtitles | في حال إن كنتِ تتسائلين، فأنا السكرتيرة المثيرة التي تضاجع المدير، مما يعني أنه ليس هناك مجال لمتدربة بليدة ذي شعر تالف وكاحل بدين. |
Burada hiç yer yok... | Open Subtitles | ليس هناك مجال تحت السرير |
Hataya yer yok. | Open Subtitles | ليس هناك مجال للخطأ مخابرات |
Onlar için yer yok. | Open Subtitles | ليس هناك مجال لهم. |
Bunun ne kadar sinsileşebileceğini biliyorsun. Özüre yer yok Tracy. | Open Subtitles | تعلمين كيف يصبح ذلك الأمر خطراً ليس هناك مجال للعذر، (تراسي). |
Burada böylesine de yer yok. | Open Subtitles | ليس هناك مجال لأي من تلك هنا. |
Zach zil zurna sarhoştu, böyle bir şey yapmasının imkanı yok. | Open Subtitles | زاك كان سكرانا و مليئا بالمخدرات أذن .. ليس هناك مجال أن يكون قد قام بذلك |
- Buraya gelmesinin imkanı yok. | Open Subtitles | انتظروا دقيقة الآن - ليس هناك مجال لمجيئه هنا - ماذا ؟ |
Ona söylememin imkanı yok. | Open Subtitles | ليس هناك مجال أن أخبرها. |
Tam sayılık atış yapmana imkan yok, tamam mı? | Open Subtitles | ليس هناك مجال اخر. |