"ليس هناك وسيلة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir yolu yok
        
    • yol yok
        
    • imkan yok
        
    • imkanı yok
        
    Bu bombayı kapatmanın bir yolu yok mu diyorsunuz? Open Subtitles هل تخبرنى انه ليس هناك وسيلة لايقاف القنبلة
    Ayrıca, diğer tarafta da onun şu an kim olduğunu bilmenin bir yolu yok. Open Subtitles وفي الجانب الآخر, ليس هناك وسيلة لمعرفة من يكون الآن.
    Sana zaten söyledim, bunu bilmenin bir yolu yok. Open Subtitles لقد أخبرتك بالفعل ليس هناك وسيلة لمعرفة ذلك
    Ama başka yol yok, var mı? - Selam. - Selam. Open Subtitles حسنا، ليس هناك وسيلة أخرى أليس كذلك؟ مالذي يجري؟
    Biliyorum yaptıklarımı veya senin için yapmadıklarımı haklı çıkaracak bir yol yok. Open Subtitles أعلم أنه ليس هناك وسيلة لتبرير ما فعلته الأشياء التي فعلتها لك أو التي لم أفعلها
    Katilin hangi yarışmacının son aşamaya geleceğini bilmesine imkan yok. Open Subtitles ليس هناك وسيلة للقاتل أن يتنبأ من من المنافسين له أن يصل للمرحلة النهائية
    Ama,Scott'ın "Project Dawn."ı bilmesine imkan yok Open Subtitles ولكن ، ليس هناك وسيلة ، لسكوت أن يعرف عن "مشروع الفجر".
    Silahın ağırlığı, ateş sırasında çıkan ses, geri tepmenin etkisi... bunları anlamamın imkanı yok, Open Subtitles حسنا , وزن البندقية , والضجيج من النار , الآثار المترتبة على الارتداد ليس هناك وسيلة لدي التفاهم التي
    Jumper yanaştığı yerden fırladığı için de bu kayadan çıkmanın bir yolu yok. Open Subtitles لأن هناك حقيقة أن مركبتنا الطائرة إنفصلت عن ميناء المركبات هنا ، لذلك ليس هناك وسيلة للرحيل بعيدا عن هذه الصخرة في كلتا الحالتين
    Paige, bunu söylemenin kolay bir yolu yok ama... Open Subtitles بايج . ليس هناك وسيلة جيده لأقول هذا ..
    - Tam olarak söylemenin bir yolu yok. Open Subtitles ليس هناك وسيلة حقيقية لنعرف
    Bunun bir yolu yok. Open Subtitles ليس هناك وسيلة لذلك.
    Demek dizüstünüzü kullanmasını siz istediniz yani ortada mevzubahis kodu Ralph'ın oluşturduğunu kanıtlayabilecek bir yol yok. Open Subtitles لذا، أنت كان له استخدام الخاصبكالكمبيوتر لذلك ليس هناك وسيلة حقيقية لإثبات أن رالف خلق التعليمات البرمجية في السؤال ؟
    Hava kabinine giden başka yol yok. Open Subtitles ليس هناك وسيلة أخرى لغرفة معادلة الضغط.
    Normal bir kargo uçağı olmasına imkan yok. Open Subtitles ليس هناك وسيلة انها طائرة شحن عادية
    Bir insanın aynı anda hem bu makineleri çalıştırmasının hem de ameliyat yapmasının imkanı yok. Open Subtitles من يدري؟ ليس هناك وسيلة تمكن شخص واحد من تشغيل هذه الالات وإجراء العملية في نفس التوقيت.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus