Bu noktada, bu zarfların nereden geldiği tam belli değil. | Open Subtitles | و حتى هذا الوقت ليس واضحاً مصدر هذه المغلفات |
belli değil ancak onunla buluşursan onay verip ittifak kurmasına karar verirsen.. | Open Subtitles | الامر ليس واضحاً,لكن لو التقيتي به وافقتي وقررتي العمل بهذا الزواج, |
Hedefin ne olduğu belli değil. | TED | ليس واضحاً ماذا يجب ان يكون الهدف. |
Sonraki bölüm pek Açık değil. Sanırım burada.... | Open Subtitles | الجزء التالى ليس واضحاً أعتقد أنه مكتوب بالإنكليزية |
Gerçekten dürüst olmak gerekirse, benim için de çok Açık değil. | Open Subtitles | لكي اكون صادقاً، هذا ليس واضحاً لي انا ايضاً |
Şantaj ne o kadar açıktır, ne de o kadar seçik. | Open Subtitles | الإبتزاز ليس واضحاً أو بسيطاً |
Şantaj ne o kadar açıktır, ne de o kadar seçik. | Open Subtitles | الإبتزاز ليس واضحاً أو بسيطاً |
Önce kime asıldığı belli değil. | Open Subtitles | عجباً، بئساً - لسوء الحظ - ليس واضحاً من سألت أولاً |
Yolculuk geçmişe mi olacak yoksa geleceğe mi belli değil. | Open Subtitles | ليس واضحاً إن كانت رحلةً |
Sophia'yı durdurabileceğin veya nasıl yapacağın belli değil. | Open Subtitles | ليس واضحاً إذا كنتَ ستكون قادراً على إيقاف (صوفيا) أو كيف ستفعلها |
- Henüz belli değil. | Open Subtitles | ليس واضحاً لحد الأن |
- belli değil Majesteleri. | Open Subtitles | -هذا ليس واضحاً بعد يا سيدي |
Pek belli değil yani. | Open Subtitles | ولكنه ليس واضحاً... |
Bu belli değil. | Open Subtitles | هذا ليس واضحاً |
Kral'ın bu konuyu vicdanında tarttığı çok Açık değil mi? | Open Subtitles | ليس واضحاً أن الملك يأخذ هذه المسأله |
Belki bu Açık değil ama... | Open Subtitles | ربما هذا ليس واضحاً... |
Açık değil. | Open Subtitles | ليس واضحاً |