Bak, biliyorum bu iyi bir zaman değil, ama sana birşey sormam gerek. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس وقتا مناسبا لكن لابد أن أسالكِ عن شىء ما |
Dün bin kişi geldi. O yüzden ziyaret için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أمس، كان عددهم ألفا لذا فهذا ليس وقتا مناسبا لزيارة |
- uygun bir zaman değil. - Lalita lütfen, sadece... | Open Subtitles | هذا ليس وقتا مناسبا لاليتا من فضلك ، فقط |
Ailemi rahat bırakın lütfen. Hiç uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | أتركوا عائلتي و شأنها أرجوكم هذا ليس وقتا مناسبا |
- Tartışmanın zamanı değil. | Open Subtitles | ـ هذا ليس وقتا مناسبا لمناقشة هذا |
Çok güzel! Kunal, şakanın sırası değil. | Open Subtitles | كونال , هذا ليس وقتا مناسبا للمزاح انا جاده جدا |
Yolculuk için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | هذا ليس وقتا مناسبا للرحلات |
Olmaz, şimdi gerçekten iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | لا الأن ليس وقتا مناسبا |
- Şimdi iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقتا مناسبا |
İyi bir zaman, değil mi? | Open Subtitles | الآن ليس وقتا مناسبا ؟ |
Lyndsey ile beraber yaşamaya başlamak için pek de iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | ،(ليس وقتا مناسبا لي أو إلى (ليندسي كي انتقل للعيش معا |
Şu an iyi bir zaman değil, House. | Open Subtitles | الآن ليس وقتا مناسبا هاوس |
Bak canım, hiç uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | اسمع , عزيزي هذا ليس وقتا مناسبا |
- Konuşmak için uygun bir zaman değil mi? | Open Subtitles | - هذا ليس وقتا مناسبا للكلام ؟ |
Şimdi gaz kesmenin zamanı değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقتا مناسبا لنخرج قدمنا من الغاز - اعتقد ان المعنى الوقت ليس مناسبا لنتردد - 814 00: 37: |
Geri çekilme zamanı değil. | Open Subtitles | هذا ليس وقتا مناسبا للتراجع |
Şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | هذا ليس وقتا مناسبا |
Bay Clennam, diğerlerini düşünmenin sırası değil. | Open Subtitles | - "سيد "كلينم ! سيد "كلينم" ، هذا ليس وقتا مناسبا للتفكير بالآخرين. |
Şimdi hiç sırası değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقتا مناسبا |
Schmidt, şimdi sırası değil. | Open Subtitles | (شميت)، هذا ليس وقتا مناسبا |