Bu onun için çok önemli ağabeysinin gelip oyununu izlemesi istersen bir Cuma okulu asabilirsin. | Open Subtitles | سيعني هذا له الكثير أن يحضر شقيقه ليشاهده يلعب حتى لو كان عليك أن تتغيب عن المدرسة في يوم الجمعة مرة واحدة |
Bizimle birlikte izlemesi için arkadaşını bize çağırdım. | Open Subtitles | لقد دعوة صديقك ليشاهده معنا |
Çünkü insanların ne seyretmek istediklerini gerçekten biliyordu. | Open Subtitles | لمسة ٌ سحرية لأنه بالفعل كان يعلم . ما الذى يُريده الجمهور ليشاهده |
Çünkü insanların ne seyretmek istediklerini gerçekten biliyordu. | Open Subtitles | لأنه بالفعل كان يعلم . ما الذى يُريده الجمهور ليشاهده |
Eğer şimdi gitmezsen herkes görsün diye yüklerim ve senden bir daha kimse korkmaz. | Open Subtitles | اذا لم تغادر الان سوف اضع هذا ليشاهده الجميع ولن يخافكم احداً مجدداً |
Ne, herkes görsün diye lanet bir senaryoya koyarak mı? | Open Subtitles | بوضعه في سيناريو لعين ليشاهده الجميع؟ |
Onu vahsi hayatta nasil yakalayip medeniyete getirdiklerini ve tüm dünyanin görmesi için bir yere koyduklarini? | Open Subtitles | و كيف أنهم أمسكوه من الحياة البرية و أرجعوه للحضارة و وضعوه في معرض ليشاهده العالم كله؟ |
Aslında birkaç defa daha seyretmek için kasetlerden birini istedi ve ben etrafta yokken, kasetlerden birini parçalarken gördüm. | Open Subtitles | بأحد هذه الفيديوهات ليشاهده عدة مرات وبعدها،عندما لم أكن بجواره رأيته يحطمه |
Dünya âlem görsün diye harika bir film çekeceğim! | Open Subtitles | سأصنع فيلما رائعاً ليشاهده العالم أجمع |
Şuna bir bak, tüm dünyanın görmesi için bir de Youtube'a koydu. | Open Subtitles | تعال وشاهد، لقد وضعه على اليوتيوب ليشاهده العالم |