Bu yüzden mi morga gitti, kendini cezalandırmak için mi? | Open Subtitles | ألهذا السبب ذهب إلى المشرحة، ليعاقب نفسه؟ |
Belki de Boone golemi kolayca serbest kalanları cezalandırmak için kullanıyordur. | Open Subtitles | ربما بون أخرج الـغولم ليعاقب الذين لم يستطع حبسهم و خرجوا بسهوله |
Ayrıca seri bir şekle geçiyor ve kurbanlarını cezalandırmak için daha ağır yollara başvurabilir. | Open Subtitles | انه يتدهور بسرعة أيضا و قد يلجأ للمزيد من التدابير الاستثنائية ليعاقب ضحاياه |
Bunu, sırf evlere yumurta atan çocukları cezalandırmak için yaptığına... | Open Subtitles | أحقّاً تظنون بأنه يفعل كل هذا ليعاقب هؤلاء الأطفل على رمي المنازل بالبيض؟ |
Ailesini cezalandırmak için rol yapıyor. | Open Subtitles | إنه يمثل فقط ليعاقب عائلتـه |
Dale bunu dostlarını cezalandırmak için gönderdi. | Open Subtitles | إذاً (دايل) استعان .بأحدها ليعاقب أصدقائه |