"ليعتذر" - Traduction Arabe en Turc

    • özür dilemek için
        
    • özür dilemesi
        
    • özür dilemeye
        
    • - Özür dilemek için
        
    Ama sonra özür dilemek için aradı ve ...ben bir otobüse atlayıp oraya gittim. Open Subtitles وقدنسيت,لكنه اتصل ليعتذر, لذا ركبت الحافلة و ذهبت إلى هناك
    özür dilemek için Rachel'a gittim fakat bir işe yaradığından emin değilim. Open Subtitles لقد ذهب لرايتشل ليعتذر منه لكني غير متأكدة من نجاح ذلك
    İçki lisansını sabote ettiğinden ve kendi yerini açma şansını elinden aldığından dolayı senden özür dilemek için aradı. Open Subtitles بل إتصل ليعتذر عن منعكِ من الحصول على رخصة بيع الكحول لتدمير أية فرصة لديكِ لإفتتاح مطعمكِ الخاص
    Bu çocuk beni yıkacağını hayal ediyorsa uyanıp özür dilemesi gerekir. Open Subtitles ،ذلك الصبى الذى يحلم بأنه يستطيع أن يغلبنى عليه أن يفيق من حلمه و يأتى ليعتذر
    Bu çocuk beni yıkacağını hayal ediyorsa uyanıp özür dilemesi gerekir. Open Subtitles ،ذلك الصبى الذى يحلم بأنه يستطيع أن يغلبنى عليه أن يفيق من حلمه و يأتى ليعتذر
    Oldukça mutsuz çünkü ondan özür dilemeye vakti olmamış. Open Subtitles إنه غير سعيد لأنه لم يملك وقت ليعتذر لها
    Onu benden özür dilemeye getirirsin... Ya da her neyse, neden sadede gelmiyorum ki? Open Subtitles اجلبه ليعتذر لي,او لياتي ويقبل مؤخرتي
    - özür dilemek için. Open Subtitles ليعتذر
    İçki lisansını sabote ettiğinden ve kendi yerini açma şansını elinden aldığından dolayı senden özür dilemek için aradı. Open Subtitles بل إتصل ليعتذر عن منعكِ من الحصول على رخصة بيع الكحول لتدمير أية فرصة لديكِ لإفتتاح مطعمكِ الخاص
    Evet ama incittiği bütün insanlardan özür dilemek için fırsatı olacak. Open Subtitles نعم لكنها فرصة له ليعتذر لكل الناس الذين قام بإيذائهم
    Yani insanlar her zaman hırsızlık yapar, ama hiçbiri özür dilemek için geri gelmez. Open Subtitles أعني يسرق الناس المتاجر طوال الوقت ولكن لا يعود أحد أبدًا ليعتذر
    Ve özür dilemek için sana oradan bir hediye getirdi. Open Subtitles و أحضر لكِ هدية من الخارج ليعتذر
    Sam özür dilemek için aradığında, ben hemen "Buraya gel erkek erkeğe, karşı karşıya görüşelim" dedim. Open Subtitles عندما اتصل سام البارحه ليعتذر كنت اقول "عليك ان تأتي هنا،رجل لرجل، وجه لوجه."
    Sanırım özür dilemek için. Open Subtitles ليعتذر.. على ما أعتقد
    Benden özür dilemek için. Open Subtitles ليعتذر إليّ لكونهِوقحاً،
    Şimdi bir de priz bul çünkü şarjım bitiyor ve Owen'ın özür dilemek için aramasını kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles اكتمل الأمر لأنبطاريةهاتفيتنتهي.. وأنا لا أريد أن يُغلق الهاتف عندما يتصل (أوين) ليعتذر
    Sadece bu kadarda değil, ertesi gün oğlunu öğretmeninden özür dilemesi.... ..için tekrar okula yollamış. Open Subtitles وليس فقط ذلك. لقد أعاده ليعتذر . .
    özür dilemesi gereken bir konu yok. Open Subtitles ليس لديه أي شيء ليعتذر عنه.
    Spike dün için özür dilemeye geldi. Open Subtitles سبايك جاء إلي هنا ليعتذر عن الأمس
    Belki özür dilemeye gelmiştir. Open Subtitles ربما أنه جاء ليعتذر
    - özür dilemek için gelmiş. Open Subtitles جاء ليعتذر منك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus