"ليعيشها" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşayacak
        
    • ömrü kalmıştı
        
    Çünkü oğlumun hâlâ yaşayacak güzel bir hayatı olduğuna inanıyorum. Open Subtitles لاننى اؤمن ان ابنى مازال لدية حياة ليعيشها واحدة جيدة
    yaşayacak bir kaç günü kalmış olan yaşlı bir adamım. Open Subtitles أنا - فقط - رجل مسن لديه بضعة ايام ليعيشها
    Eğer Doktor'un yaşayacak bir gecesi kaldıysa eğer hayatının sonuyla karşı karşıya olduğundan eminse bütün zaman ve uzayda nereye giderdi? Open Subtitles اذا كان لدي الدكتور ليلة واحدة ليعيشها -لو كان متأكد انه يواجه نهاية حياته اين سيذهب في كل الوقت والفضاء ؟
    Ama ona yaşayacak uzun yıllar vereceğim şeklinde de bakabilirsin. Open Subtitles والطريقة الأخرى أننا نمنحه مزيد من الوقت سنوات عدة ليعيشها لنذهب
    Sadece birkaç hafta ömrü kalmıştı ve aslında kendi cenaze masraflarını çoktan ödemişti. TED كان لديه أسابيع فقط ليعيشها وقد قام بالفعل بدفع المال لأجل جنازته.
    Babası tabelacı olan, yaşayacak uzun yılları olan bir kız. Open Subtitles "التي كان والدها رسام يافطات ولديه سنوات كثيره ليعيشها"
    yaşayacak çok şeyi vardı. Open Subtitles كان لديه الكثير من الحياة ليعيشها
    yaşayacak sadece altı haftası vardı. Open Subtitles هو كان لديه 6 اسابيع فقط ليعيشها
    Akciğer kanserine karşı dev aşamalar kaydedildi ama biz Paul'ün yaşayacak birkaç ayı ya da yılı kaldığını biliyorduk. TED الطب يتقدم بسرعة في مواجهة سرطان الرئة، ولكننا نعلم أن (بول) لم يمتلك سوى بضع سنوات ليعيشها.
    Sadece birkaç gün ömrü kalmıştı. Open Subtitles لكن لم يتبقّى له سوى أيام قليلة ليعيشها
    Muhtemelen yalnızca bir kaç ay ömrü kalmıştı. Open Subtitles كانت لديه عدة اشهر ليعيشها فقط
    Birkaç aylık ömrü kalmıştı. Open Subtitles كانت لديه بضعة أشهر ليعيشها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus