Dahice! eşekliğini örtmek için aptal numarası yapıyor. | Open Subtitles | أنه ذكي أنه يتظاهر بالغباء ليغطي كونه أحمقا ً |
Bir erkeğin seninle geçirdiği geceyi örtmek için kız arkadaşına söylediği ilk yalan bu olmaz sanırım. | Open Subtitles | لنقل أن هذه ليست المرة الأولى التي كذب فيها شاب على صديقته ليغطي عن قضاء ليلته معك |
Cinayetleri örtbas etmek için park kazalarını kullanan biriyle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع قاتل يستخدم حوادث المنتزة ليغطي جرائمه |
Guatemala'daki savaş suçunu örtbas etmek için | Open Subtitles | هو أمر بقتل هؤلاء الأشخاص ليغطي على جرائمه في غواتيمالا. |
Eğer bunu biraz hafifletirsen, yerime bakması için birisini bulup,... | Open Subtitles | إذا خففت من ذلك قليلا سأتدبر شخصا ما ليغطي مكاني هذه الليلة |
Benim yerime bakması için DriveTime'dan Scotty'i arayacağım. | Open Subtitles | حسناً ، سآتي بسكوتي من وقت القيادة ليغطي مكاني |
Geçmişini kapatmak için soyadını değiştirdi. | Open Subtitles | غيره ليغطي الكثير من اعماله الطائشه |
İkimizde yalanımızı örtmek için aynı yeri seçtik. | Open Subtitles | كلانا يكذب وكلانا انتقي نفس المكان ليغطي كذبته |
Beni kurtarmak mı? - Suçluluğunu örtmek için bana para ödedi. | Open Subtitles | لقد فعل ما يكفي ليغطي على فعلته |
Suçunu örtmek için de yangın çıkardı. | Open Subtitles | أشعل الحريق ليغطي الأمر |
Onun izlerini örtmek için çaba gösteriyor. | Open Subtitles | إنه يهرول ليغطي آثاره |
Ellerini örtmek için de uzun kollu. | Open Subtitles | -وأكمام طويلة ليغطي يديه |
Sonra da suçlarını örtbas etmek için ateş çıkardı. | Open Subtitles | . بعدها أشعل النار ليغطي على الجريمة |
Patronunun izlerini örtbas etmek için yangını çıkaran o olmalı! - Gitme zamanı. | Open Subtitles | لعله الذي أشعل النار ليغطي آثار سيده |
Patronunun izlerini örtbas etmek için yangını çıkaran o olmalı! | Open Subtitles | لعله الذي أشعل النار ليغطي آثار سيده |
Allen kızı, bir şeyi örtbas etmek için öldürdü. Amaç soygun değildi. | Open Subtitles | قتلَ (آلين) الفتاة ليغطي عن أمر ما لم تكن مجرّد عملية سرقة |
Birileri bunları örtbas etmek için fazla uğraşmış. | Open Subtitles | شخص ما عناى الامرين ليغطي ذلك. |
- Hayır, hayır. Yerime bakması için başka bir narkozcu buldum. | Open Subtitles | وجدت طبيب تخدير آخرِ ليغطي مكاني |
Öğleden sonra obezite kliniğine bakması için birini bul. | Open Subtitles | و ... و أيضاً جدي البعض ليغطي عيادة البدانة هذه الظهيرة |
Soyadı Morningside. Geçmişini kapatmak için soyadını değiştirdi. | Open Subtitles | غيره ليغطي الكثير من اعماله الطائشه |
Encoding tamamen hatalarını kapatmak için düşülmüştü. | Open Subtitles | الترميز كان ضعيفا جدا ليغطي عيوبهم |
Sonra izlerini kapatmak için de bilgisayarı çaldı. | Open Subtitles | وقد سرق اللابتوب ليغطي آثاره |