"ليفعلها" - Traduction Arabe en Turc

    • yapacak
        
    • yapardı
        
    • yapmazdı
        
    • yapmaz
        
    • yapmak için
        
    Eğer söylenenler doğruysa, bir şekilde gövde gösterisi yapacak. Open Subtitles و إذا كان صحيحا ما يقولون , سأجبره على المثول ليفعلها بأي طريقة
    Kör bir adam bile yapacak binlerce şey bulabilir. Open Subtitles حتى الرجل الأعمى بإمكانه أن يرى ألاف الأشياء ليفعلها
    Gün başlamadan yapacak işleri olduğunu söyledi,bu yüzden erkenden gitti. Open Subtitles قال انه عنده بعض الأشياء ليفعلها قبل أن يبدأَ اليوم، لذلك ذهب مبكراً
    Kolay olsa herkes yapardı zaten. Open Subtitles فالجميع كان ليفعلها لو كان الأمر هينٌ
    Kim olsa yapardı. Open Subtitles أي شخص كان ليفعلها
    Yoksa böyle bir şeyi senin önünde yapmazdı. Open Subtitles لم يكن ليفعلها أمامك
    O yapmadı. Asla yapmaz. Bana anlattı ve ben de inandım. Open Subtitles إنه لم يفعلها، لم يكن ليفعلها لقد أخبرني بذلك وأنا صدقته
    Seni yapmak için 15 farklı yol düşünüyor? Open Subtitles فهو يفكر فحسب بـ15 طريقة مختلفه ليفعلها بكِ
    - Oğlumun ölü beyaz adamın müziğini öğrenmekten başka yapacak daha önemli işleri var. Open Subtitles أبني لديه أشياء أكثر أهمية ليفعلها أهم من تعلم موسيقى البيض القديمة
    Bir cadı kaprislerine kovalayan daha yapacak daha iyi şeyler elde edilir biri. Open Subtitles شخص لديه أشياء أفضل ليفعلها . من ملاحقة ساحرة
    Bırak da imzalasın. Eminim yapacak şeyleri vardır. Open Subtitles دعيه فقط يقوم بالتوقيع أنا واثق أن لديه أمور أخرى ليفعلها
    Şimdi, bunu zor yoldan yapacak olan kişinin sırası geldi. Open Subtitles الان انه الوقت شخص آخر ليفعلها بالطريقه الصعبة.
    Ama kesin olan bir şeyler var ki o bile bunu yapacak kadar aptal değildi. Open Subtitles ، لكنّ هنالك أمور معينة . حتّى هو لم يكن أحمقاً بما يكفيّ ليفعلها
    Ya bunu tek başına yapacak kadar çaresiz kalacak ya da servetinden vazgeçip kaçacak. Open Subtitles إما أنه في وضع مستميت ليفعلها وحده أو يرغب بإحاطة ثروته والهرب
    Herkes aynı şeyi yapardı. Open Subtitles أي أحد غيري كان ليفعلها
    Curtis, ona gidip yüreğinden gelerek bunun sen ve grup için ne kadar önemli olduğunu söyleseydin yapardı. Open Subtitles (كيرتس), هل ذهبت إليه وقلت له من قلبك... كم كان ذلك من المهم لك وللفرقة؟ كان ليفعلها
    - Anında yapardı. Open Subtitles -كان ليفعلها فى لحظة
    Ama gitmem gerek. Bill olsa benim için yapardı. Open Subtitles يجب عليّ الذهاب كان ليفعلها (بيل) لأجلي
    - Bucky de aynısını yapardı. Open Subtitles - كان ليفعلها لأجلي
    Tamara'nın yaşadığını bilseydi belki bunu yapmazdı. Open Subtitles ربّما لم يكن ليفعلها لو كان يعلم أنّ (تمارا) حيّة
    Yani, yapmazdı işte. Open Subtitles لم يكن ليفعلها.
    Asla yapmaz. Bana anlattı ve ben de inandım. Open Subtitles إنه لم يفعلها، لم يكن ليفعلها لقد أخبرني بذلك وأنا صدقته
    Bir yerleşik bunu yapmak için normaldir . Open Subtitles انها امر عادى بالنسبه لطبيب مقيم ليفعلها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus