Ama insanları bundan daha fazlası olmaya davet ettiğinizde bizi ne kadar şaşırtabileceklerini gördüm. | TED | لكنني رأيت مباشرة أنه عندما تدعو الناس ليكونوا أكثر ابداعاً، يمكنهم أن يدهشونا بكم الابداع الذى يمكن الوصول له. |
Merak, insanları kendi öğrenmelerinden sorumlu olmaya davet eder. | TED | إن الفضول يدعو البشر ليكونوا مسئولين عن تعليم إنفسهم |
Herkesin gerçek anlamda ünlü olabildiği bir dünyada, insanlara ünlü olmak yerine yetenekli olmaları adına ilham vermeyi umuyorum. | TED | في عالم، حرفياً يمكن فيه لأي شخص أن يصبح مشهوراً، عوضاً عن ذلك آمل أن ألهم الناس ليكونوا موهوبين. |
Kanunları çiğnemek, işlerin parçası olmak için ödedikleri tek bedeldi. | Open Subtitles | كسر القانونِ كَانَ السعر جميعهم دفعوه ليكونوا جزء من شيء |
Arka taraftan al ki taze olsun. Tamam, diğer kasaya geç. | Open Subtitles | خذهم من الخلف ليكونوا طازجة حسناً , أنتِ إذهبي للحساب الآخر |
Bunların hepsini yaptım, çünkü öğrencilerimin kendileri olarak en iyi olmaları için çevrelerindeki herkesin onları desteklediğini bilmelerini istedim. | TED | وقمتُ بعمل كل ذلك لأنني أردتُ من طلابي أن يعرفوا بأن الجميع من حولهم يدعمهم ليكونوا من أفضل الناس، |
Tarihin tadını çıkarıp medeniyetin doğduğu yerin bir parçası olurlar. | Open Subtitles | من أجل التوغل فى التاريخ ليكونوا جزءاً من محل ميلاد الحضارة |
Bütün kavanozları ve konserveleri önceden aç ki karıştırman için hazır olsunlar. | Open Subtitles | أولا تقومين بفتح كل العلب والآنية ليكونوا جاهزين عندما تقومين بمزجهم معا |
Doğalları gereği asalak olduklarından, galakside baskın olabilmek için kullandılar. | Open Subtitles | كونهم متطفلين بطبيعتهم، يجعلهم يستخدموها ليكونوا الجنس السائد في المجرة |
Adolesanları pornografi hakkındaki araştırma literatürünü olduğu gibi pornografinin kendisini de eleştiren müşteriler olmaya davet etmek. | TED | ادعو المراهقين ليكونوا مستخدمين فعالين للأبحاث حول المواد الإباحية، وكذلك في التعاطي مع الإباحية نفسها. |
Çok defa kahramanlık yaptın, insanlara, tüm potansiyellerine ulaşmada yardım edebilirsin, olabildiklerinin en iyisi olmaya. | Open Subtitles | أمم، أنت بطل عند الكثير من الناس، تستطيع مساعدة الناس ليصلوا إلى الذروة، ليكونوا كل ما يمكن ان يكونوه |
Başka bir değişle, eğer insanlar ırkçı yobazlar olmaya şartlandırılmışsa eğer bunu savunan bir çevrede büyümüşlerse neden bunun için bireyi suçluyorsunuz ki? | Open Subtitles | بعبارة أخرى، إذا تم تكييف الناس ليكونوا عنصريين متعصبين وإذا نشئوا في بيئة تؤيد ذلك |
Ekibinizden biri bir sürpriz hazırlıyorsa bir planları olduğunu ummalı ve bunun bir parçası olmaya çalışmalısın. | Open Subtitles | عندما شخص في فريقك, يحصل على مفاجئة ان هناك خطة للحركة ووجدوا خطة ليكونوا جزء منها |
Bryan Adams'ları, Stung'a Sting olmaya gitti. | Open Subtitles | ليكونوا خليفته الجدد ماذا , لا استطيع ان اكون خليفته ؟ |
Senin yerinde olmak için herşeylerini verir ne gerekirse yaparlardı. | Open Subtitles | . هم سيقومون بتقديم أي شيء، ليكونوا في مكانِك الآن |
Güney kutup noktasına ulaşan ilk insanlar olmak için buradan yola çıktılar. | Open Subtitles | و من هنا بدأوا تنقيبهم ليكونوا أول البشر الذين يصلوا للقطب الجنوبي |
Bu yüzden Dieter'ın bir ekip kurarak ne olursa olsun takasın gerçekleştirmesini istedim. | Open Subtitles | لذلك أمرت ديتير أن يعد فريق سرى ليكونوا فى مكان التسليم تحسبا |
Ben dışarıda kanunsuz gibi giyinmiş, şehrin karşısındaki alanda gezerken senin evde olduğuna tanıklık edecek yüzlerce kişi olsun diye mi? | Open Subtitles | ليكونوا 100 شاهد على أنّك لم تبرح البيت بينما أكون في المدينة مرتديًا كحارس ليليّ؟ |
Çünkü meclisimizde ikizler sıra ile lider olurlar. | Open Subtitles | لأن السحرة في موقعنا، التوائم تتماشى ليكونوا قادة. |
Onları iyice yükseğe asalım ki diğer Berberilere ibret olsunlar! | Open Subtitles | سنعلق اجسادهم عاليا ليكونوا عبرة لباقى المغاربة |
- Bulunduğun yerde olabilmek için canını verecek bir sürü insan var. | Open Subtitles | عندما أفكر بكل الأناس الذين سيقتلون ليكونوا بمكانك |
Erkekleri en çılgın hayalleriyle baştan çıkarıp onlara hiçbir şey vermeyen biri. | Open Subtitles | من تبتهج في لعن الرجال بأطمع أحلامهم ثم كشفهم ليكونوا تافهين كالرماد |