"ليلة كاملة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir gece
        
    • Bütün gece
        
    • Tüm gece
        
    • Tüm geceyi
        
    • bütün geceyi
        
    Tamam, iki rutin, bir gece eylemi, üçü acil, hepsi de gizli davalar. Open Subtitles حسناً, مهمتان روتينية, و مهمة ليلة كاملة, و ثلاث مستعجلة, كلها قضايا سرية
    Aradan bir gece geçti, bulmayı mı umuyorsun? Open Subtitles ، ليلة كاملة مرت أتتوقع بأنها ستكون هناك؟
    Bu sürpriz değil. Bütün gece uyudu. Open Subtitles هذا ليس مستغرباً حصل على ليلة كاملة من النوم
    Bütün gece düşündüm ama hiçbir şey anlayamadım. Open Subtitles ظللت أفكر حول انها ليلة كاملة .. ولكن .. لم أستطع فهم أي شيء.
    Eğer bu akşam geç kalacaksan hiç sorun değil çünkü biz Tüm gece boyunca bakım yapmaya karar verdik. Open Subtitles اذا كنت ستتأخر الليلة في العمل هذا عادي لان لدينا ليلة كاملة مخططة من اجل المناكير والباديكير
    Ekselansları Tüm gece boyunca dinlenmeliler. Open Subtitles معاليه يجب أن يحصل على الراحة لمدة ليلة كاملة
    - Kisaca Tüm geceyi bosa harcadin. Open Subtitles سأريك إياها لاحقاً إذا ببساطة أنت أضعت ليلة كاملة
    Uykusuzluk dayanılmaz olmuştu ve iki gün sonra hakikaten uykusuz kalarak bütün geceyi bodrum katındaki banyonun zemininde geçirdim. TED الأرق لم يعد يُحتمل وبعد يومين من عدم النوم فعلياً، قضيت ليلة كاملة على أرضية حمام الطابق السفلي.
    Bitirebileceğim bir sohbet, bölünmeden geçen bir gece seninle bir gece." Open Subtitles فالحوار ينتهي فور ابتدائه، و لا أستطيع قضاء ليلة كاملة من دون مقاطعة ولا أستطيع قضاء ليلة كاملة معك
    Yani düşünebiliyor musun, bütün bir gece utanç verici resimler veya rahatsız edici iletiler için endişelenmeden geçecek. Open Subtitles أعني , هل يمكنك تخيل ليلة كاملة بدون القلق من الأحراج بسبب الصور المباشرة او مقالاتها المزعجة؟
    Yalan uydurmam gerekmeyen koca bir gece mi sunuyorsun bana? Open Subtitles أنت تعرض علي ليلة كاملة حيث لا يجب أن أختلق أعذار كاذبة؟
    Meksika büyükelçiliğinde bir gece geçirmiştik. Open Subtitles لكن، أتعلم، لقد مكثنّا أنا و زوجي ليلة كاملة في السفارة بالمكسيك ذات مرة.
    Felicity kontrol etti ve orası Bütün gece komple kapalıymış. Open Subtitles فيليسيتي التحقق من ذلك، وأن المنطقة كلها و تم اغلاق ليلة كاملة.
    Bütün gece ağladıktan sonra ve itiraf edebileceğimden daha çok kucaklaşmadan sonra beklenmedik bir şey keşfettik. Open Subtitles ... بعد ليلة كاملة من البكاء و عناق كثير لا أود أن أعترف به اكتشفنا شيئاً غير متوقع
    Bütün gece, deli gibi Julien'i aradım, hiçbir şey bilmeden, hiçbir şey bulamadan. Open Subtitles ليلة كاملة أبحث عن (جوليان) كالمجنونة، لا أعرف أي شيء، ولا أجد أي شيء.
    Hayır, bunu Bütün gece asla yapmadılar. Open Subtitles كلا لن يجالسوها ليلة كاملة
    "Tüm gece gitmek zorunda kaldı..." "Tüm gece gitmek zorunda kaldı..." Open Subtitles ابقي عندي ليلة كاملة ولا تذهبي
    Eğer Tüm gece olacaksa ben de Ed Asner'in çizgifilm karakteri yapılmış hâliyle seks yapardım. Open Subtitles حسنا، إذا كان ذلك يعني ليلة كاملة من النوم لقد مارست الجنس أيضا مع شخصية "كرتونية بصوت " إد آسنر
    Tüm gece bosa gitti. Open Subtitles فقدنا ليلة كاملة
    Bu yüzden Tüm geceyi şampanya çeşmesinde geçirdim. Open Subtitles لذا قضيت ليلة كاملة في نافورة الشمبانيا
    "Tüm geceyi ben ısmarlıyorum. " Open Subtitles "ليلة كاملة من المتعة على حسابي "
    Bak, bunu herkes duysun istemem ama geçen sefer Tucson'daki Kate'in yerine gittiğimde bütün geceyi piyano çalan herifi dinleyerek geçirdim. Open Subtitles الآن، لا أريد التهرب من هذا لكن في المرة الأخيرة كنت ذاهبا لكيت في توكسون قضيت ليلة كاملة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus