Gözlüklerin için zincir, boynunda asılı durur. | Open Subtitles | إنه خيط لنظارتك ليمكنك أن تعلقيها حول رقبتك |
Eminim eski karın, yeni karınla aranı düzeltmene yardımcı olması için seve seve başka bir ülkeye taşınır. | Open Subtitles | انا متأكدة بأن زوجتك السابقة ستكون اكثر من سعيدة للانتقال ليمكنك اصلاح الامور مع زوجتك الجديدة |
Onlara yaklaşmak için bağlantını kullan. | Open Subtitles | و تاريخ طويل من العنف إستخدم إتصالاتك ليمكنك الاقتراب منهم |
Bence onlarla seks yapabilmek için düşünceli biriymiş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | انا اعتقد انك فقط تتظاهر بانك شخص شهم ليمكنك ممارسة الجنس معهم |
Beni burada tutup, arkadaşlarına haber vereceksin ve bu işten sıyrılmak için çözüm arayacaksın. | Open Subtitles | أنت تريد أبقائي هنا ليمكنك أن تتصل بأصدقائك و تحاول أن تجد طريقة لحل هذا الامر |
Şimdiye kadar orada sana yapmaya çalıştıkları tek şey normal bir hayat yaşayabilmen için, ...içindeki öfke duygusunu anlamana yardımcı olmak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي حاولو فعله لك هناك هو لمساعدتك لفهم أحاسيسك الاضطهادية ليمكنك أن تعيش حياة عادية |
Saçmalama Tanrı aşkına ikimiz de gayet iyi biliyoruz ki sınıf bana becermek için müşteri bulmaktan başka bir işe yaramıyor! | Open Subtitles | هيا ,كلانا نعلم بأن الفصل للعاهرات ليمكنك إحضار العميلات لأعاشرهم |
Dosyaları duvara yerleştirdim böylece başlamak için birini seçebilirsin. | Open Subtitles | لقد علقت القضايا على الجدار, ليمكنك أن تختار مع من ستبدأ |
Baban size kaçmanız için zaman kazandırıyor. | Open Subtitles | والدك منحك الوقت ليمكنك من الهروب , كلاكما |
Düşüp kalkarak güçlenmek için tek başına olman gerekiyordu. | Open Subtitles | . كان ينبغي ان تكون لوحدك . لتصارع و تنهار , ليمكنك النهوض |
Seni ameliyat edebilmek ve iyileşme döneminin sıkıntılarını en aza indirgemek için suni komaya soktuk ama nedense sonra bir türlü uyandıramadık. | Open Subtitles | لقد بدأنا بـغيبوبة مسيطرة ليمكنك لقيام بعملية جراحيّة و اجتناب الإنتعاش المزعج. لكن لسببٍ ما لم نستطع إيقاظكِ. |
Bütün bu olanların, karanlığının bana geçmesi için ...gerçekleştiğini hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل خطر على بالك أن كل شيء تم ليمكنك من نقل الظلام إلي؟ |
Güzel bir oda ayarlamak için birkaç eyalet polisini geri çevirirdi. | Open Subtitles | .من الأشياء التي قد تحدث بأمكانه طرد بعض الشرطة ...ليمكنك الحصول على غرفة جيدة |
Oyunda olmak için sahada olman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك الدخول للساحة ليمكنك اللعب. |
Lafı uzatıp kendinden emin olduğunu belirtmek için "kesinlikle" diyerek hakaret etmeye devam ediyorsun sanki bana sadaka veriyormuşsun gibi. | Open Subtitles | أن انتباه كهذا صرف لأمد طويل من الإهانة متواصلة ليمكنك القول "بالتأكيد" |
Resmi soruşturmayı başlatabilmeniz için raporum. | Open Subtitles | ها هو تقرير لك ليمكنك بدء تحقيق رسمى |
Senin lanet olası teknen için mi dişlerim dökülüyor! | Open Subtitles | أنا أحصل على أسنان مخلوعه ! ليمكنك شراء قارب لعين |
Veya beni yemeğe davet edebilmen için. | Open Subtitles | او ليمكنك تسألني للخروج معك في موعد |
Beni kahramanı oynamak için mi oraya kilitledin? | Open Subtitles | هل حبستني هناك ليمكنك أن تكون البطل ؟ |
Sana İngilizce öğrettim, bunların hepsini onu aldatmak için yaptım. Ama şimdi biliyor. | Open Subtitles | علمتك الإنجليزية ليمكنك خداعه |