"ليمنع" - Traduction Arabe en Turc

    • engellemek için
        
    • önlemek için
        
    • durdurmak için
        
    • önlerdi
        
    • engelleyecek
        
    "Ateşin yayılımını engellemek için kapıları kapalı tutun" yazıyor burada. Open Subtitles يقول: أبقوا الأبواب مغلقة ليمنع انتشار الحريق
    O'Neill notu bunu engellemek için gönderdi. Open Subtitles أرسل أونيل الملاحظة ليمنع ذلك من أن يحدث
    Büyük ihtimalle yüksek karbonlu çeliğin paslanmasını önlemek için kullanılmıştır. Open Subtitles ربما اُستخدم كحافظ ليمنع صدأ الفولاذ ذو الكربون العالي
    İnsanların onları bulmasını önlemek için hesapların izlerini "off-shore" denilen şirketlerde gizliyor. Open Subtitles ليمنع الآخرين من إيجادها يدفن طريقه في شركات يقولون أنها موجودة بعيدا عن الشاطيء
    - Dedi ki Onları, Hıristiyan iblisinin yayılmasını durdurmak için öldürmüş. Open Subtitles ... ـ قال بأن عليه أن يقتلهم ليمنع إنتشار الشر النصرانى
    Bence, babasının ayrılmasını durdurmak için geri dönmek istedi. Open Subtitles اعتقد بانه يريد العوده ليمنع والده من الرحيل
    Smith kendi sahte ölümü hazırlayacak kaynağa sahipti. - Ve sadece bu Bracken'ın onun peşinden gelmesini önlerdi. Open Subtitles كان لدى (سميث) الموارد لتزييف وفاته، وهذا هُو السبيل الوحيد ليمنع (براكن) من مُحاولة قتله.
    Ve Demokrat Parti resmi tüzük değişikliğine giderek ileride, ırk ayrımı yapılan delegasyonları engelleyecek. Open Subtitles والحزب الديمُقراطيّ سيقوم بتغييرٍ رسميّ بالقوانين. ليمنع أي فصل للموفضين في المستقبل.
    Kardeşimin bunu engellemek için yapabileceği bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد أى شيء يُمكن لأخي فعله ليمنع حدوث ذلك
    Her gün büyümelerini engellemek için canını dişine katarmış. Open Subtitles وكل يوم، كان يكدح ليمنع نموها.
    Kuramlarının doğru olduğunun kanıtlanmasını engellemek için mi? Open Subtitles ليمنع نظرياتك من الإثبات الصحيح ؟
    Bence aşırı yüklemenin devam etmesine izin verilirse, silah bir çıkış vanası gibi davranıyor toptan yıkıcı kapsama hatasını engellemek için. Open Subtitles إن استمر الإفراط فى التحميل... ... فسيعمل السلاح كصمام إعتاق ليمنع... ... القصور فى الاحتواء.
    Birkaç karınca bunu engellemek için ellerinden geleni yapıyor. Open Subtitles نمل قليل يبذل ما بوسعه ليمنع ذلك.
    Her gün büyümelerini engellemek için canını dişine katarmış. Open Subtitles وكل يوم، كان يكدح ليمنع نموها.
    Peki karısının ölmesini isteyen bu koca, belki de mali anlamda mallarının azalmasını önlemek için karısının ölmesini istiyorsa? Open Subtitles ربما ليمنع عملية نزف الممتلكات ماذا عن العائلة التي تبحث عن نهاية لمعاناتها
    Eğer ona ihtiyacı varsa ve onun gideceğini düşünmüşse... bu durumu önlemek için bir şeyler yapmış olması mümkün değil mi? Open Subtitles لو كان يحتاجها, ثم شعر أنها ستبتعد عنهُ هل من الممكن أن يفعل أي شيء ليمنع ذلك؟
    Kazayı önlemek için, senin de söylediğin gibi kimseyi öldürmeyebilecek. Open Subtitles ليمنع الحادثة , التي قلتِ أنها... .. قد لا تتسبب في موت احد
    O zaman biri Seth'i bu toplantıyı durdurmak için mi öldürdü? Open Subtitles "اذا شخص ما قام بقتل "سيث ليمنع انعقاد هذا الاجتماع ؟
    Bu plan, salgını durdurmak için Ramon Salazar'ı kardeşine geri götürme planıydı. Open Subtitles خطته كانت أن يعيد (رامون سالازار) لأخيه ليمنع إطلاق الفيروس
    Castor, isyanınızı durdurmak için pilotu vurmuş. Open Subtitles (كاستور) أردا الطيار ليمنع التمرد
    GFCI çarpılmayı önlerdi. Open Subtitles (ق,د,ع,ا) كان ليمنع الصدمة الكهربائية
    Sanırım Deathstroke'un hâlâ benim psişik güçlerimi engelleyecek düğmeye basmadığı için de şanslıyız. Open Subtitles أظن أننا محظوظين أن "ديث ستروك" لم يضعظ على الزر بعد. ليمنع قوتى الروحية أيضاَ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus