Bu günün bitmesi için sağ elimi feda edebilirdim. | Open Subtitles | سأضحي بيدي اليمنى لينتهي هذا اليوم |
Bu işin bitmesi için sadece iki yol var... | Open Subtitles | هنالك طريقتان لهذا الأمر لينتهي: |
Bu günün bitmesi için sağ elimi feda ederdim. | Open Subtitles | سأضحي بيدي اليمنى لينتهي هذا اليوم |
Orada olaylar sona erebilirdi ama başını kaldırdı ve beni gördü. | Open Subtitles | كان لينتهي الأمر عند هذا الحد لكنها.. نظرت لأعلى ورأتني |
O çocukların aileleri bugün burada çünkü kabuslarının sona ermesi için 12 yıl beklediler ve acılarını uzatmak için hiçbir yasal gerekçe yok. | Open Subtitles | وعائلتا الولدين هنا الآن لأنهما انتظرتا 12 سنة لينتهي كابوسهما ولا سبب قانوني لإطالة معاناتهما |
Hepsini bugün bitirmek için muhtemelen herkese. | Open Subtitles | لينتهي الأمر كله اليوم؟ كل من عندك تقريباً. |
Solucanlar dolu bir tahta kutu içinde bitirmek için. | Open Subtitles | لينتهي بهم المطاف في صندوق خشبي كاملة من الديدان. |
Bugünün bitmesi için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أنتظر هذا اليوم لينتهي |
Bunun bitmesi için daha kaç can lazım? | Open Subtitles | كم من الأرواح سيأخذ لينتهي هذا؟ |
Birbirimize sarıldık ve bitmesi için dua ettik. | Open Subtitles | نحنُ فقط ... تشبثنا ببعضنا البعض ودعونا لينتهي ذلك الأمر |
- bitmesi için dua etmiş olmalısın. | Open Subtitles | -لابد أنّك كنت تدعو لينتهي الأمر |
Bir saat içinde her şey sona erecek. | Open Subtitles | لن يستغرق الأمر أكثر من ساعة لينتهي |
Bunu sona erdirmenin bir yolu yok mu? | Open Subtitles | الا توجد طريقة لينتهي هذا الامر؟ |
O uçakta olsaydım, her şey sona ermiş olacaktı. | Open Subtitles | إذا كنتُ على متن تلكَ الطائرة كانَ لينتهي الأمر... كله |
Bunu bitirmek için yapmam gerekeni yapmalıyım. | Open Subtitles | لذلك أنا أفعل ما يجب القيام به لينتهي لإنجاز ذلك |
bitirmek için iyi bir yer. | Open Subtitles | مكان مناسب لينتهي الأمر. |
Bu durumu bitirmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | لا حاجة لينتهي ذلك |