Lindy Crane onunla hiçbir şekilde iletişim kurmamamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | ليندي كران أخبرتنا أنه لا يجب علينا محاولة التواصل معه |
Kahretsin. Lindy. Parmağı uzun olan kız. | Open Subtitles | اللعنة، إنها ليندي الفتاة ذات إصبع القدم |
Bak, insanlar Charity ya da Lindy Boggs'un daha iyi olduğunu söylerler. | Open Subtitles | سيخبرون الناس أنه من الأفضل البقاء في المؤسسات الخيرية أو في ليندي بوجز |
Lindy ve ben St. Louis'den tanışıyoruz, eğer kurtulmuş olma ihtimali varsa yardım etmek isterim. | Open Subtitles | ليندي وبي، ونحن على حد سواء من سانت لويس، |
SD: Evet, bu ekibimizin üyelerinden biri, Lindy Blackburn ve Large Milimeter Teleskobu'ndan kaydedilen verilerin yarısı kendisinde, Meksika'da 4500 metrelik bir dağın tepesinde. | TED | ش.د: أجل، هذه هو أحد أعضاء فريقنا، ليندي بلاكبورن، وبرفقته نصف البيانات التي جُمعت بالتلسكوب الميليمتري الكبير، المتواجد فوق جبل بالمكسيك ذو علوّ 4500 متر. |
- Lindy. - Neden, çıldırdın mı? | Open Subtitles | ــ ليندي ــ لماذا، هل أنت مجنون؟ |
- Evet. - Hoşça kal Lindy. | Open Subtitles | ــ حسناً ــ إلى اللقاء يا ليندي |
Lindy Lindstrom. Tanıştığıma çok memnun oldum. | Open Subtitles | ليندي ليستروم من الرائع مقابلتك |
- Günaydın hanımefendi. - Adım Lindy. Sen Toby olmalısın. | Open Subtitles | طاب صباحك يا سيديتي - " ناديني " ليندي "، لابد أنك " توبي - |
- Ağır geldiyse üzgünüm Lindy ama öğrenmeleri gerek. | Open Subtitles | " بايدج " - آسفة إن بدوت قاسية يا " ليندي " لكنهن بحاجة إلى التعلم - |
Lindy, yapma. Zor olduğunu biliyorum ama gerçekçi davranmalısın. | Open Subtitles | ليندي "، بربك اعرف أن هذا صعب " لكن عليك ان تكوني واقعية |
Peki hanımefendi. Yani, sonra görüşürüz Lindy. | Open Subtitles | حسناً يا سيدتي " أعني، سأراك لاحقاً يا " ليندي |
Lindy çok iyi dans ettiğini söyledi. Gelmelisin. | Open Subtitles | قالت " ليندي " إنك تجيد الرقص يجب ان تأتي |
Dinle. Lindy'ye değer veriyorum ama berbat iş kararları alıyor. | Open Subtitles | حسناً، اسمع امر " ليندي " يهمني لكنها لا تجيد ادارة الاعمال |
- Lindy, konuşmalıyız. - Şimdi olmaz Paige. | Open Subtitles | ليندي " يجب ان نتحدث " - " ليس الآن يا " بايدج - |
Lindy, çok şükür gelmişsin. Meraktan öldüm. Pekala, artık sen? | Open Subtitles | ليندي"، الحمدلله، أتيتِ" عصف بي القلق، أين كنتِ؟ |
Hollywood heyecan dolu bir yer ama hiçbir şey Broadway ya da Lindy'de yediğin Cheesecake'e benzemez. | Open Subtitles | (و لكن لا شيء يتفوق على (برودواي (أو كعكة الجبن عند محل (ليندي |
Dün gece Lindy'nin Yeri'nde yemek yiyordum, o yan bölmede oturuyordu bir adamdan satın alırken onları duydum. | Open Subtitles | ، كنت أتعشى مع (ليندي) الليلة السابقة ، و كان جالسا في المائدة المجاورة و رأيته يشتريها من رجل |
Önce Lindy'de yeriz.. | Open Subtitles | نتناول عشاءاً مبكراً في "ليندي" |
Dünya Le Bourget'dan Fransa kariyerinde... şanslı Lindy'den beri... kimseyi böyle omuzlar üstünde görmedi. | Open Subtitles | لم يشهد العالم مثيلاً لهذا، منذ أن حمل الفرنسيون (لاكي ليندي) على الأكتاف، من ملعب (لو بورجيه). |
Lyndsey! | Open Subtitles | ليندي |