- O kendini kurtarmak için herkes lanetli. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | . لقد لعن الجميع لينقذ نفسه . أجل ، نحن نعلم |
Adam tam bir sosyopat âlem katiline döndü ve suç kariyerine karşı büyük bir egosu var yani kendini kurtarmak için neler yapacağını söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | لقد تطور هذا الرجل إلى قاتل سريع عديم المشاعر و لديه غرور مجرم عامل لذلك يستحيل تقدير ما سيفعله لينقذ نفسه |
Hadi oradan! Bu boku sadece kıçını kurtarmak için uyduruyor! | Open Subtitles | اوه , هيا , لقد اختلق ذلك الهراء لينقذ نفسه |
Hadi oradan! Bu boku sadece kıçını kurtarmak için uyduruyor! | Open Subtitles | اوه , هيا , لقد اختلق ذلك الهراء لينقذ نفسه |
İnsanları öldürmüş ve kendi kıçını kurtarmak için gammazlık yapmış. | Open Subtitles | إنه يقتل الناس و من ثم يشي بهم لينقذ نفسه |
- Ve kendi kıçını korumak için onu gömmüş. | Open Subtitles | واخفاه لينقذ نفسه |
kendini kurtarmak için gırtlağına kadar kalleşliğe batmış. | Open Subtitles | مشغول بنفسه لذا وشى بنا لينقذ نفسه |
Kim kendini kurtarmak için tüm insanlığa zarar verdi | Open Subtitles | ♪ من آذى كل البشرية فقط لينقذ نفسه ؟ ♪ |
kendini kurtarmak için parmağını oynatmadı. | Open Subtitles | لم يتوقف لينقذ نفسه |
kendini kurtarmak için öz kızının ölümüne göz yuman biridir. | Open Subtitles | رجل سمح بمقتل ابنته لينقذ نفسه... |
kendini kurtarmak için bunu istiyor. | Open Subtitles | -سيفعلها لينقذ نفسه |
Hayır, kendini kurtarmak için... | Open Subtitles | -لا، بل لينقذ نفسه |
Muhtemelen şu anda kendi kıçını kurtarmak için bizim hakkımızda bildiklerini, takas ediyordur. | Open Subtitles | ربما يُقايض كل شيء يعرفه عنا الآن لينقذ نفسه. |
Adam, Decker için çalışıyormuş. Kendi kıçını kurtarmak için onu satacak. | Open Subtitles | الرجل يعمل لصالح (ديكر) وسينقلب عليه لينقذ نفسه |
Caruso onu celladı yaptı. Bunu kendi kıçını korumak için yaptı. | Open Subtitles | جعله (كاروسو) قاتله المأجور، فعل ذلك لينقذ نفسه. |