"لي أن أقول" - Traduction Arabe en Turc

    • söyleyeyim
        
    • söyleyebilirim
        
    • anlatayım
        
    • söyleyebilir miyim
        
    • söyleyeceğim
        
    • söylemeliyim ki
        
    • müsaadenizle
        
    • söylemek bana
        
    • şunu
        
    Sen cevap vermeden bir şey söyleyeyim. Öyle olmasını umarım. Ne? Open Subtitles قبل أن تجيبي إسمحي لي أن أقول مقدما بأنّني أتمنّى ذلك
    Ve bu arada izin verin birşey söyleyeyim " Vegas'ta olan Vegas'ta kalır". Open Subtitles واسمحوا لي أن أقول لك شيئا. ماذا يحدث في فيغاس يظل في لاس.
    Size şunu açık bir şekilde söyleyeyim: Bu, onur değil; merhametsizce işlenmiş bir cinayet. TED اسمحوا لي أن أقول هذا بكل وضوح: هذا ليس بالشرف، إنها جريمة قتل بدم بارد.
    Bana aşık olmasını sağlayan şeyi kaybettiğimi ona nasıl söyleyebilirim? Open Subtitles كيف يمكن لي أن أقول لها أنني أفقد الشيء.. الذي جعلها تقع في حبي في المقام الأول؟
    Ne kadar yanlış düşündüğünü anlatayım. Open Subtitles إسمح لي أن أقول لك كيف أنت على خطأ في المقام الأول
    Anlattıklarınızın çok anlaşılır olduğunu söyleyebilir miyim Open Subtitles واسمحوا لي أن أقول محادثتك هو سيمبليلي جدا
    Düşündüklerimi kendimi kaybetmeden, seni de sıkmadan nasıl söyleyeceğim? Open Subtitles كيف لي أن أقول كل ما أود قوله دون أن أشعر بالضياع؟ دون أن أضجرك؟
    söylemeliyim ki, siz 6lar görünüşteki farklılaşmalarınızla çok iyi bir iş çıkarıyorsunuz. Open Subtitles ولا بد لي أن أقول لك الستات يقومون عمل عظيم لأنفسكم التفريق.
    Sadece şunu söyleyeyim ki her emniyetsiz alışveriş tutsak ikileminin iyi bir örneğidir. TED واسمحوا لي أن أقول أن كلّ معاملة غير مضمونة هي مثال جيد على معضلة السجين.
    Parantez içinde niçin böyle düşündüğümü söyleyeyim çünkü bu, muhtemelen tartışmalı bir tabirdir. TED أسمحوا لي أن أقول بين قوسين ما أعتقد أنه الإدعاء لأنني أعتقد أنه يحتمل الجدل.
    Şöyle söyleyeyim: 20 yıldır çalıştığım bu oda artık sizindir. Open Subtitles هـلّ لي أن أقول ببسـاطة بأنّ هذا الحيز الذي احتليته لـ 20 سنة أصبح الآن لك
    Sana kendi iyiliğin için birşey söyleyeyim Julius. Open Subtitles اسمح لي أن أقول لك شيئا لمصلحتك ، جوليوس
    Pekâlâ, size bir şey söyleyeyim. Open Subtitles حسنا، اسمحوا لي أن أقول لك شيئا. روبي بلدي جيد جدا بالنسبة لك.
    şunu söyleyeyim, son toplantımızdan sonraki hafta boyunca... Open Subtitles هل لي أن أقول لك إننا خلال أسبوع منذ آخر لقاء لنا
    Bunun daha iyi bir dünya olduğunu nasıl söyleyebilirim? Open Subtitles كيف لي أن أقول بأن هذا هو العالم الأفضل؟
    Bunun daha iyi bir dünya olduğunu nasıl söyleyebilirim? Open Subtitles كيف لي أن أقول بأن هذا هو العالم الأفضل؟
    Sana, Christy gençken ne yaptığımı anlatayım. Open Subtitles اسمحوا لي أن أقول لكم ما اعتدت أن تفعل عندما كريستي كان مراهقا.
    Size bir hikaye anlatayım. Open Subtitles اسمحوا لي أن أقول لكم قصة، أم ..
    Senin ne düşündüğünü doğru bir şekilde söyleyebilir miyim veya benim düşündüğümü? Open Subtitles كيف يمكن لي أن أقول لك بصدق ماذا أنت تفكر؟
    Efendim, böyle güzel bir eşe sahip olduğunuz için, ne kadar şanslı olduğunuzu söyleyebilir miyim? Open Subtitles وأنت يا سيدي، هل تسمح لي أن أقول أنه لرجل محظوظ من يجد زوجة كهذه
    Seninle şubeye gelip bunu söyleyeceğim. Open Subtitles أنا لا أعرف ما إذا كنتى تسمحى لي أن أقول ذلك
    Size şunu söylemeliyim ki üniversitede, Spencer'dan daha seksi olamazdınız. TED لن تكون أكثر جنسية من سبنس في الجامعة، اسمحوا لي أن أقول لكم.
    Ve müsaadenizle, hoş geldiniz. Open Subtitles واسمح لي أن أقول, مرحبا بك.
    Bunu söylemek bana düşmez ama Denholm bir zamanlar ikinizin arasında iyi bir ilişki varmış. Open Subtitles ليس لي أن أقول ذلك .. لكن يبدو أنّ علاقتكما كانت جيّدة في فترة ما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus