Buzdağını gördüm. Gözlerinizdeki bakışı da gördüm. Lütfen bana gerçeği söyleyin. | Open Subtitles | لقد رأيتُ الجبل الثلجيّ، وأرى حقيقة الوضع في عينيكَ، رجاءً قل لي الحقيقة. |
Size bir soru soracağım ama bana gerçeği anlatmalısınız. | Open Subtitles | , ساسألكِ سؤالاً و أريدكِ أن تقولي لي الحقيقة |
Size bir soru soracağım ama bana gerçeği anlatmalısınız. | Open Subtitles | , ساسألكِ سؤالاً و أريدكِ أن تقولي لي الحقيقة |
bana doğruyu söylemen için iki katını vermeye hazırım. | Open Subtitles | لأني مستعدة أن أدفع لك ضعف ما دفعة لك لتقل لي الحقيقة |
Kimse bana doğruyu söyleyecek kadar değer vermiyor. | Open Subtitles | لا أحد يظن بأنني أستحق أن تقال لي الحقيقة |
Hiç değilse beş yılın hatırına çırılçıplak şarkı söyleyeceğine bana doğruyu söyleyebilirdin. | Open Subtitles | عوضا عن الغناء و أنت عار كان يجدر بك أن تقول لي الحقيقة |
Benimle konuşmak istiyorsan, bana gerçeği söyleyeceksin! | Open Subtitles | إذا أردت أن تكلمني يجب أن تقول لي الحقيقة |
Bu hafta yeterince bunlarla uğraştım. bana gerçeği söyle. | Open Subtitles | حصلتُ على كفايتي من ذلك هذا الأسبوع قل لي الحقيقة وحسب |
Ne kadar güçlü olduğunu gördüm. Sen bana gerçeği söyleyene kadar bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | قدّ رأيتُ مدى قوّتكِ، لن أغادر حتى تقولي لي الحقيقة. |
bana gerçeği söylediğine inanabilirsin ama kendini kandırıyorsun. | Open Subtitles | ربما تؤمن أتك تقول لي الحقيقة ولكنك تكذب على نفسك |
Baloda bana yalan söyledin, şimdi de söylüyorsun. - bana gerçeği söyle. | Open Subtitles | لقد كذبتِ في الحفلِ، وتكذبين عليّ الآن، قولي لي الحقيقة. |
Kahraman olarak öldü demişti ama sen bana gerçeği söyledin. | Open Subtitles | وقالت أنّه مات بطلاً، لكنّكِ قلتِ لي الحقيقة |
Baba, siktiğimin hayatında bir kere. bana gerçeği söyleyebilir misin? | Open Subtitles | أبي، لمرةٍ واحدة بحياتك أيمكنك أن تقول لي الحقيقة |
Size bir kere daha soracağım ve yalvarırım bana gerçeği söyleyin. | Open Subtitles | أنا ستعمل أطلب منكم واحد مزيد من الوقت، وأنا التسول لك أن تقول لي الحقيقة. |
Gelirken kendime diyordum ki bana gerçeği söylersen seninle birlikte olamam ama sana bakabilirim. | Open Subtitles | أتعلمين في طريقي إلى هنا كنت اسأل نفسي أذا ما قلتي لي الحقيقة , لن أكون معكِ بعد اليوم ولكن يمكنني أن أنتظر قليلاً |
Size hiçbir zarar gelmeyecek bana doğruyu söylediğiniz sürece tabii. | Open Subtitles | لن يحل عليك ضرر ما دمت ستقولين لي الحقيقة |
bana doğruyu söyleyene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أذهب إلى أي مكان حتى تقول لي الحقيقة. |
Zamanını bana doğruyu söyleyerek geçirmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تقضي المزيد من الوقت تقول لي الحقيقة. |
Çok geçmeden bana doğruyu söyle, söyle ki, seni, kardeşlerini... ve kız kardeşlerini alıp babanla eve dönebilesin, Kevin. | Open Subtitles | وكلما كنت تقول لي الحقيقة كلما , أنت , وأخوتك وخواتك تستطيعون الذهاب للمنزل لوالدكم كيفين |
Keşke yüz yüze konuştuğumuz zamanlarda her şeyin harika olduğunu söylediğin zamanlarda bana doğruyu söyleseydin. | Open Subtitles | كل تلك الأوقات كنا نتحدث كنت تقول لي أن كل شيء على مايرام تمنيت أنك قلت لي الحقيقة |
- bana doğruyu söyleyebilirdin. - Biliyorum, söyleyecektim de... | Open Subtitles | كان بإمكانك أن تقولي لي الحقيقة أعلم وكنت سأقوم بذلك |
Bana doğruları mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول لي الحقيقة ؟ |
- Doğruyu söylediğini umuyorum. | Open Subtitles | -آمل أنك تقول لي الحقيقة |