Ve 14 yıl önce Afganistan'da tanıştığım ve kendi çocuğum olarak evlat edindiğim kız var çünkü annesi bir devrimciydi ve öldürülmüştü. | TED | و هناك فتاه قابلتها فى أفغانستان منذ 14 عاماً مضت التى تبنيتها كإبنه لي لأن أمها قد قُتلت حيث كانت والدتها ثوريه |
Bunu bana o yaptı çünkü herkesin kendisi gibi acı çekmesini istiyor. | Open Subtitles | هو هو لي لأن يُريدُ كُلّ شخصَ أَنْ يَعاني مثل هو عَمِلَ. |
Ve kültür. Söyleyebileceğim, kültür en önemli şeydir, çünkü hayata keyif veren şeydir. | TED | و الثقافة. الثقافة هي أهم شئ بالنسبة لي. لأن هذا هو ما يجلب السعادة للحياة. |
Bana açılmana çok sevindim. çünkü söylediklerin kalbime dokundu. | Open Subtitles | أنا سعيد جداً أنك أفرغت ما بصدرك لي لأن هذا يجعلني أفتح صدري لك |
çünkü bunun, doğal yollardan çocuk sahibi olmak için son şansım olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لأنني أظن أن هذه الفرصة الأخيرة التي ستحصل لي لأن أحصل على ولد من جسدي |
"çünkü vücudun doysa da bu mesajın, midenden beynine gönderilmesi 20 dakika sürer." dedi. | Open Subtitles | قال لي لأن معدتك تمتلئ لكن الرسالة التي تُخبرك بأن معدتك امتلئت تأخذ 20 دقيقة لكي تنتقل من المعدة إلى الدماغ |
Ama bunlara hiç ihtiyacın yok, çünkü beni dinlemiyorsun bile. | Open Subtitles | و التي أنت لا تحتاجها , لأنك فعليا لم تكن منصتا لي لأن هذا يتعلق بالتواصل بالنسبة لك |
Birazını kendime saklamam gerekiyordu çünkü Link hiç paylaşmıyor. | Open Subtitles | يجب أن أخبئ بعضها لي لأن لينك لا يحب المشاركة باشيائه |
Bana biraz ağrı kesici getir, başım çatlayacak çünkü. | Open Subtitles | انصت, عليك احضار بعض الدواء لي لأن لدي أناس يعيشون هنا |
Burası sana, benden daha kötü gelecek çünkü sana eskiden kalma romantizmi layık gördüğü anlamına gelir bu. | Open Subtitles | حسنًأ، هذا أسوأ لك أكثر منه لي لأن هذا يعني أنه لا مشكلة لديها ببعض الرومانسية الباقية |
Bana oy vermelisiniz çünkü babam çok zengin ve üvey annem gerçekten seksi. | Open Subtitles | يجب أن تصوتوا لي لأن أبي غني جدا وزوجة أبي جميلة جدا |
çünkü hayatım için bir planım var ve biriniz hakkında her beş dakika bir telefon alırsam bunu başaramam. | Open Subtitles | ثم لي. لأن لدي خطة لحياتي، وأنا لا يمكن أن تفعل ذلك إذا أنا على الحصول مكالمة كل خمس دقائق |
Bu benim için çarpıcıydı, çünkü posterde genç, siyahi bir kız vardı, muhtemelen 12 yaşlarında, titizce bazı fizik denklemlerine bakıyordu. | TED | وكان الأمر لافتاً للنظر بالنسبة لي لأن شابةً ذات بشرة سوداء، في 12 من العمر تقريبا، تبحث بشكل مثابر عن بعض المعادلات الفيزيائية. |
çünkü kendim için bir şey yapmak istemiştim. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك كَانَ فقط لي لأن أردتُه. |
Size ihtiyacım yok çünkü evren beni umursuyor. | Open Subtitles | لست بحاجة يا رفاق أن نهتم لي... ... لأن الكون يهتم. |
Sen ve ben, iyi ki doğduk, çünkü... cidden ahbap, aydınlanman lazım. | Open Subtitles | ميلاد سعيد لك و لي ...لأن بـصدق، أيها المتأنق، أنت بحاجة لبعض المرح |
Ve bana ait olduğunu hissetmeni çok isterdim... çünkü bence senin de istediğin bu aslında. | Open Subtitles | وأنا أردتك فحسب أن تشعر ...كأنك تعود لي ...لأن هذا ما أعتقد أنك تريده حقا تحت كل هذا |
Plath kafasını fırına sokmuştu ama bu benim için bir seçenek değildi çünkü kafam ne zaman ısınsa çişim geliyor ve kendi sidiği içinde yatarken bulunmak istemiyordum. | Open Subtitles | لكن لم يكن ذلك خياراً لي لأن في كل مرة يسخن فيها رأسي أحتاج إلى الذهاب إلى الحمام ولم أرد ان يجدوني ممددة في بركة من بولي ليس مجدداً، ليس بعد إخفاق حفل مابعد التخرج |
- Bana izah etmek istiyorsun çünkü önemli değil. | Open Subtitles | تريد أن تشرح لي لأن الأمر لايهم |
Rabbim bana kapıları aç çünkü Tanrı bizimle. | Open Subtitles | افتح, يا رب, البوابات لي لأن الله معنا. |