O dangalak Will'in dün için bana vereceğine hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن هذا الساذج ويل سيدفع لي مقابل أمس |
Bu fotoğraflar için bana para veren polis değildi. | Open Subtitles | الرجل الذي دفع لي مقابل هذه الصور لم يكن شرطيا |
Ve internet terapisti hizmetlerim için bana ödeme yapmalı. | Open Subtitles | و على العلاج النفسي عبر الانترنت ان يدفع لي مقابل خدماتي |
Size yapmakta olduğum iyiliğe karşılık bana bu iyiliği yapacaksınız. | Open Subtitles | هذا معروف ستقدمه لي مقابل المعروف الذي أقدمه لك بالفعل. |
İnsanların bu partiye katılmalarını sağlamam için bana para vereceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتي انك ستدفعين لي مقابل ان ياتي الناس لهذه الحفلة |
Bunun için bana ödeme yapacağını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلم أنك ستدفع لي مقابل التوصيلة أليس كذلك؟ |
Şimdi ön cam için bana ne kadar borcunuz olduğunu konuşalım. | Open Subtitles | الآن دعونا نتحدث عن ماذا تدينون لي مقابل الزجاج الامامي |
Ama meşhur bir kitap yazarsan hikayem için bana ödeme yapman gerekecek. | Open Subtitles | حسنًا، لكن لو أصبح عندك كتاب مشهور يجب أن تدفع لي مقابل حكايتي |
Bu konuşmalar için bana para ödeyecek misin? | Open Subtitles | هل ستبدأ أن تدفع لي مقابل هذه المحادثات |
Benim yanımda çalışmak için bana ne kadar ödersin? | Open Subtitles | كم ستدفع لي مقابل العمل لديّ ؟ |
Boşanma için bana para vermek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد ان تدفع لي مقابل الطلاق؟ |
- Bunun için bana para mı vereceksiniz? | Open Subtitles | أستدفعون لي مقابل ذلك؟ |
Yardımım için bana kaç para verirsin? | Open Subtitles | كم تدفع لي مقابل مساعدتي؟ |
Yardımım için bana kaç para verirsin? | Open Subtitles | كم تدفع لي مقابل مساعدتي؟ |
Bunun için bana çok büyük borcun olacak. | Open Subtitles | ستكون مدينا لي مقابل هذه |
Hizmetim için bana para veriyor. | Open Subtitles | انه يدفع لي مقابل خدماتي |
Bay Giovanni kurbağalarıma karşılık bana bunu verdi. | Open Subtitles | السيد جيوفانى أعطاها لي مقابل ضفادعى |
Şehirde, insanların beni dinlemek için para ödeyecekleri binlerce yer var. | Open Subtitles | هناك الآلاف من الأماكن في المدينة يمكن أن تدفع لي مقابل أن تسمع الناس عزفي |
Koca şişko suratına baktığım için onun bana para ödemesi lazım! | Open Subtitles | من المفترض أن يدفع لي مقابل التحديق بوجهه السمين اللعين! |
Bina senin olacak. 20 milyon karşılığında bana kiralayacaksın. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على المبنى ولكنك ستؤجره لي مقابل 20 مليون |