Ve bunları yapmazsa, kefalet gerekecek, sadece brezilya yaban mersini için bana katıl. | Open Subtitles | وإذا لم يكن كذلك وأردت مساعدة فقط إنضمي لي من أجل التوت البرازيلي |
Dövüşler bulmak için, bana ihtiyacın var. | Open Subtitles | تحتاج لي من أجل إيجاد المباريات أشياء من ذلك النوع |
- Arabayı sürmem için bana ihtiyacın var. - Güvenebileceğim birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنت في حاجة لي من أجل القيادة ــ لا ,أنا أحتاج شخص يمكن أن أثق به |
- Arabayı sürmem için bana ihtiyacın var. - Güvenebileceğim birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنت في حاجة لي من أجل القيادة ــ لا ,أنا أحتاج شخص يمكن أن أثق به |
Babası için bana ödeme yapmadın. Onu hastaneye götürdüler. | Open Subtitles | أنت لم تدفعين لي من أجل الأب لقد أخذوه إلى المستشفى |
İstedikleri şeyleri dahil etmem için bana ödeme yaparlar. | Open Subtitles | أعتمادا على أي تشريح حميم يقومون بالدفع لي من أجل التثبيت |
Bir arkadaşım tıbbi bir tavsiye için bana gelmişti. | TED | جاء صديقٌ لي من أجل استشارة طبية |
İyi ki hatırlattın. Onun için bana ödeme yapmadın. | Open Subtitles | الذي أذكره ، أنك لم تدفع لي من أجل ذلك |
Böyle görünmem için bana para vermiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تدفع لي من أجل أن تشاهد هذا. |
10,000 lira için bana bu yaptığını hiç unutamayacağım. | Open Subtitles | $لم أنسى أبدا بأنك فعلت هذا لي من أجل 10.000 |
Kimse öpücük için bana ödeme yapmamıştı. | Open Subtitles | لا أحد ابداً دفع لي من أجل القبلات |
Çalışmak için bana para mı vereceksin? | Open Subtitles | تريد أن تدفع لي من أجل العمل؟ |
Çalışmak için bana para mı vereceksin? | Open Subtitles | تريد أن تدفع لي من أجل العمل؟ |
Ben Barney Stinson'ım insanları kullanmanın efendisi. Bir striptizciye kucak dansı için bana para ödettirebiliyorsam cezadan da sıyrılabileceğimi sanıyorum. | Open Subtitles | أنا (بارني ستينسون) محترف التلاعب إن كان يمكنني جعل متعرية تدفع لي من أجل رقصة |
Buraya onun getirdiğini düşünüyorlar. Dana yardım için bana geldi. | Open Subtitles | يعتقدون أنه أحضرها دانا)، اتت لي من أجل مساعدتها) |
Aslında Bayan Steuby ve Bayan Helms, yumurtalar için bana para veriyorlar. | Open Subtitles | كما تعلم, سيدة (ستوبي) وسيدة (هيلمز) يدفعوا لي من أجل البيضات. |
Ismarlıyorum derken, faturaları ödemem için bana bıraktığın paradan bahsediyorum ki onu da başka şeyler için harcadım bu yüzden faturalar için paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | وبعبارة "على حسابي"، أعني المال الّذي تركته لي من أجل دفع الفواتير. والّذي أستعمله من أجلِ أغراض أخرى، إذاً، أنا بحاجةٍ للمال من أجل دفع الفواتير. |
Barutu içeri sokmam için bana ödeme yaptı. | Open Subtitles | لقد دفع لي من أجل تهريبِها |
Tamam. Bakın Dunlop'ın bilgisayarındaki bazı şifreler için bana para verdi. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، إسمعا، دفع لي من أجل بعض كلمات السر لخوادم (دانلوب). |