"لي نفس" - Traduction Arabe en Turc

    • bana aynı
        
    • da aynı
        
    • bana da
        
    • aynısını söyledi
        
    Biliyorum o kitapların hepsi bana aynı geliyor. Open Subtitles أنا أعرف أنهم جميعاً ينظرون لي نفس النظرة
    Bir de bana aynı hikâyeyi iki kere anlattı, ki oldukça cesaret kırıcıydı. Open Subtitles أيضاً قالت لي نفس القصة مرتين والتي كانت محبطة للغاية
    Baba da ilk karşılaştığımızda bana aynı şeyleri söyledi. Open Subtitles والدك قال لي نفس العبارات عند لقاءنا الأول,
    İki soygun da aynı çöpçünün güzergahındaydı. Bu sabah bir soygun daha olacak. Open Subtitles السرقات السابقة كانت لي نفس سائق شاحنة النفايات
    Bu çok güzel bir haber ama sorun şu ki beni sana gönderen adam da aynı şeyi söylemişti. Open Subtitles حسنا، هذا سيكون نبأ عظيم، ولكن المشكلة هي، الرجل الماضي قال لي نفس الشيء بالضبط قبل أن ينقل لي أكثر لك.
    Ben de bronzlaşma yerine gittim ve aynı şey bana da oldu. Open Subtitles لقد ذهبت إلى مكان التسمير و حدث لي نفس الشيء.
    bana da aynısını söyledi. Open Subtitles قال لي نفس الشيء.
    Spencer, eğer tehdit edilen Toby olsaydı o zaman seninde bana aynı şeyi söyleyeceğini umardım. Open Subtitles سبنـسر،لو كآن توبي تلقى تهديـدا... حينئذ،اتمنى ان تقولي لي نفس الشئ..
    Annen bir zamanlar bana aynı kırığı getirdi. Open Subtitles أمك مرة واحدة جلبت لي نفس الشارد.
    Annem de bana aynı şeyleri söylerdi. Open Subtitles أمي كانت تقول لي نفس الشيء
    bana aynı gözüktü. Open Subtitles , تيدو لي نفس الشيء
    Kelebek bir kez bana aynı şeyi söyledi, ve bitirdiğinde kollarımda öldü. Open Subtitles (الفراشة) عندما قالت لي نفس الشيء، وإنتهت ميتة بين ذراعي.
    İyileşmemin yalnız geçen ilk haftalarında ve aylarında bu yabancılar ve sözcükleri hayata tutunma dalım olmuştu, Farklı geçmişten ve çok farklı deneyimlere sahip birçok insanın yolladığı şeyler, hepsi bana aynı şeyi gösterdi: başına gelen en kötü şey tarafından rehin tutuluyorken bunun son günlerini gasp etmesine izin verebilirsin ya da ileriye giden bir yol bulabilirsin. TED في الأسابيع والأشهر الأولى القليلة من شفائي، صارت كلمات هؤلاء الغرباء بمثابة أطواق النجاة لحياتي، تُرسَل من أشخاص من خلفيات مختلفة تمامًا، خاضوا خبرات حياتية مختلفة تمامًا، كلهم يظهرون لي نفس الشيء: بأنك قد تكون رهينةً لأسوأ شيء حدث لك على الإطلاق ومن ثم تسمح له أن يختطف أيامك الباقية، أو تستطيع الإفلات منه والمضي قدمًا.
    Senin yaşındayken bana da aynı şeyleri söylediler. Open Subtitles لقد قيل لي نفس الشيء عندما كنتُ بعمرك
    Mitchell da aynı mesajı atmış. Open Subtitles ميتشل أرسل لي نفس الرسالة النصية
    Bana da aynı yalanlar uydurup, sinsice takip etti. Open Subtitles لقد قال لي نفس الهراء ثم أخذ يتعقبني
    Ben Alexandra'ya olayı anlatmak için telefon ettiğimde, o da aynı şeyi söyledi. Dedi ki: "Neden bunu yaptın? Open Subtitles عندما هاتفتُ (ألكسندرا) لأخبرها بما حصل، قالت لي نفس الشيء
    Ona söylediğin yalanları bana da söylüyor musun! Open Subtitles إنّك تقول لي نفس الأكاذيب التي أخبرتها بها.
    Dizi uzun zamandır yayındaydı ve Alan Alda ile konuşuyordum, ve bana Dr Cosby'nin söylediği şeyin aynısını söyledi. Open Subtitles حسنا، لقد كان العرض مستمرا لفترة وكنت قد تحدثت مع (آلان ألدا) وقال لي نفس ما أخبرني به (دوك كوسبي)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus