"لي هو" - Traduction Arabe en Turc

    • benim için
        
    • Lee
        
    • asıl
        
    • bana göre
        
    Bu benim için üst düzey tasarruf ve bence anneannem de böylesini isterdi. TED هذا بالنسبة لي هو قمة حسن التدبير، وأعتقد أن هذا ما ستحبه جدتي.
    benim için asıl soru şu ki tek bilet mi alacağım çift mi? Open Subtitles حقيقة, السؤال الوحيد بالنسبة لي هو هل يأشتري بطاقة سفر واحدة أو أثنتين
    benim için bu tiyatral birşey, ve ona daha sonra döneceğim. TED بالنسبة لي هو شيء يشابه المسرح ، وسأعود إلى ذلك قليلا في وقت لاحق.
    Dr. Lee elimizdeki en iyi eleman ve Teal'c Goa'uld silahları hakkında benden daha fazla şey biliyor. Open Subtitles الدكتور لي هو أفضل ما عندنا وتيلك يعرف المزيد عن أسلحة الجؤولد.
    Yedi sene geçti ...ama çavuş Lee'nin dul eşi kocasının ölümü üzerindeki sır perdesinin hala kalkmadığını söyledi. Open Subtitles وفي هذه الأثناء، سبع سنوات مرت. ووفقا لأرملة الرقيب لي هو وفاة زوجها ظلت لغزا.
    Bunların her biri çok önemli, çünkü bana göre kamu güvenliği hükûmetin en önemli işlevidir. TED و كل هذه الأمور لها أهمية كبيرة، لأن الأمن العام بالنسبة لي هو أهم وظيفة للحكومة.
    benim için gerçekten önemli olan bir diğer şeyse, Hindistana özgü ama aynı zamanda çok çağdaş bir içerik yaratmatı. TED شيء آخر مهم بالفعل لي هو خلق محتوى هندي ولكن أيضا معاصر جدا.
    benim için yaratıcılık son derece önemli ve bence öğretilebilecek bir şey. TED الإبداع بالنسبة لي هو شيء مهم وأنا أعتقد أيضا أنه شيء يمكنك تدريسه.
    Şaşırtıcı bir şekilde, benim için en önemli olan çocuklar, eğitimlerinin sahipliğini ellerine almaya teşvik edilebilir. TED حسنأ، من المثير للدهشة أنه ما كان اكثر أهمية بالنسبة لي هو: أنه يمكن أن يُمكن الأطفال من الحصول على ملكية تعليمهم.
    benim için en etkili yay bu şekilde olurdu. TED القوس الأكثر فعالية بالنسبة لي هو مثل هذا.
    benim için önemli olan bunların bağlam içinde ortaya konmuş çözümler olmasıdır. TED الشيء المهم بالنسبة لي هو أن هذه هي حلول تم حلها ضمن محيط معين.
    Bu keşif pek çok nedenle önemliydi, ama benim için en önemli kısmı, 'Oumuamua'nın güneş sistemimizin geçmişi hakkında vereceği bilgiler. TED الآن هذا الاكتشاف مهم جدًا لعدة أسباب، لكن المهم لي هو ما يمكنه إخبارنا عن تاريخ نظامنا الشمسي.
    Lee işe yaramadığını düşündüğünde, senin kafana da kurşun sıkacak birini bulacak. Open Subtitles عندما لا يكون هناك فائدة لك عند لي هو سيجد شخص آخر ليضع طلقة في رأسك
    Ayrıca Ajan Lee'nin işbirliğimizin tek ziyanı olmadığının da farkındayım. Open Subtitles أنا أيضاً أعرف أن العميل "لي" هو أول الضحايا لتعاوننا المشترك
    Annabel Lee deniz kenarında ölen bir kadının hikayesi. Open Subtitles أنيبل لي هو القصة موت امرأة عند البحر
    - David Lee yönetici avukattı. Open Subtitles -كان دايفيد لي هو المحامي الأساسي -بالله عليك يا أليشا!
    Belki de arama ve kurtarma için? Tüm bunların benim için asıl önemli noktası şu ki, TED أو ربما القيام بالبحث والإنقاذ؟ الشئ الرئيسي، النقطة الرئيسية لكل هذا بالنسبة لي هو
    Aldığım ödül için teşekkürlerimi sunarken organ nakli çalışmamdaki asıl onurun insanlara ikinci bir yaşama şansı sunmak olduğunu söylemek isterim. Open Subtitles وأختار كرجل هذه السنة وبينما اقدر كثيرا الجائزة الشرف الأكبر لي هو أن اعرف
    Ve etanol hakkında dinlediğiniz önceki konuşma, bana göre, mısırın son zaferidir. Bu -- (alkışlar) mısırın dünyayı ele geçirme planlarının bir parçası. TED والحديث الذي سمعتموه باكرا اليوم عن الإثانول لي هو الانتصار الأخير للذرة ضد المنطق السليم إنه جزء من خطة الذرة للسيطرة على العالم
    Ve belirsizlik, bana göre, hayatımda çok rahatsız edicidir, ve vardır. Manevi belirsizlik. TED والغموض بالنسبة لي هو شئ غير مريح في حياتي، ومازال لدي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus