Birkaç yıl önce Babam bana gelip hayatını değiştireceğini söyledi. | Open Subtitles | منذ بضعة أعوام، أتى لي والدي وقال أنه يغير حياته |
Babam bana mektuplar ve notlar vasıtasıyla kendi el yazısıyla bir miras bıraktı. | TED | وترك لي والدي ميراث من خط يده عبر الخطابات والمذكرات |
Babam bana ben çocukken ne derdi biliyor musun? | Open Subtitles | دعني أقل لك شيء, اتعلم ماذا كان يقول لي والدي? |
Biraz işin içine girince, tıpkı babamın bana sağladığı destek gibi diğer bakıcıların da sağladığını gördüm ve bu, sağlık sisteminde hayati bir rol oynuyor. | TED | وحينما نظرت بعمق رأيت مقدمى الرعاية يقدمون نفس الدعم الذى كان يقدمه لي والدي ويقومون بدور مصيري فى نظام الرعاية الصحية |
Bu, ben doğduğumda babamın bana aldığı battaniye. | Open Subtitles | أنها بطانيّه الأطفال التي أحضرها لي والدي يوم ولادتي |
Hayatımı anne-babamın evinin arkasındaki babamın benim için yaptığı, küçük barakada geçirdim. | Open Subtitles | عشت بدايات حياتي مع ابي وامي في منزل واحد اغلب حياتي في سقيفة قديمة صغيرة بناها لي والدي |
Tabi babam benim için satın almazsa ki alamaz çünkü kendisi burada değil. | Open Subtitles | ما لم يشتريه لي والدي و هو ما لن يحصل... كونهُ ليس هنا |
Evet, efendim. Babam bana eve yakın bir iş buldu. | Open Subtitles | نعم يا سيدي، لقد أمّن لي والدي عملاً أقرب إلى بيتي |
Tamam, Babam bana onu yedinci doğum günüm için hediye etmişti bir bisikletti. | Open Subtitles | سيكون قد إنتهى من التحلية حسنا ، كانت دراجة هوائية أهداها لي والدي في عيد ميلادي السابع |
Babam bana donanmada yüzbaşı rütbesiyle bir kadro satın aldı. | Open Subtitles | لقد إشترى لي والدي قبولا في البحرية كقبطان |
Babam bana söz verdiği o arabayı alsaydı o zaman seni görmeye gelebilirdim. | Open Subtitles | لو يشتري لي والدي السيارة التي وعدني بها حينها سأستطيع المجيء ورؤيتك |
Çok küçükken, Babam bana sakatlanmış bir tilki yavrusu getirmişti. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرًا جدا، أحضر لي والدي جرو ثعلبٍ مصاب كان قد وجده |
Benimki böyle değildi. Babam bana hep destek olmuştur. | Open Subtitles | ليس لي والدي كان داعما |
Çocukken, babamın bana verdiği öğütlerin çoğu saçmalıktı. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً معظم النصائح التي أعطاها لي والدي كانت هراء |
Küçükken babamın bana fuardan elma şekeri aldığını hatırladım. | Open Subtitles | تُذكّرني عندما كنتُ يافعة، كان يشتريها لي والدي في المعرض. |
Okulu bıraktım ve babamın bana bıraktığı bütün parayı bitirdim. | Open Subtitles | تركت الكلية واسرفت جميع الاموال التي خلفها لي والدي |
babamın bana bıraktığı altın saati bile. | Open Subtitles | حتى الساعة الذهبية التي تركها لي والدي |
babamın bana bıraktığı altın saati bile. | Open Subtitles | حتى الساعة الذهبية التي تركها لي والدي |
Ve ben babamın benim için seçtiği hayatı yaşıyorum. | Open Subtitles | و أعيش الحياة التي إختارها لي والدي |
Ve ben babamın benim için seçtiği hayatı yaşıyorum. | Open Subtitles | و أعيش الحياة التي إختارها لي والدي |
babam benim için bir havuz partisi düzenliyor. | Open Subtitles | سيقيم لي والدي حفلة بركة سباحة، حسناً؟ |
Tabi babam benim için almazsa ki almazdı çünkü kendisi burada değil. | Open Subtitles | ما لم يشتريه لي والدي و هو ما لن يحصل... كونهُ ليس هنا |