Bu o zaten. Bundan 5 yıl önce tango yaptığımız gün giydiğin ebise. | Open Subtitles | ذلك اللباسُ لَبستَ خمس سَنَواتَ مضت عندما رَقصنَا التانجو. |
Sende bana her zaman giydiğin o mor ayakkabıların ayağını terlettiğini ve ayaklarının morardığını anlatıyorsun. | Open Subtitles | أنت دائماً يُخبرُني عن القصّةِ حيث لَبستَ أحذيةَ إرجوانيةَ وأقدامكَ تَعرّقتْ، وهم داروا أرجواناً. |
Niles, geçen pazar giydiğin gösterişli bereyi çıkarabildiysen, her şeyi çıkarırsın. | Open Subtitles | إذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَسْحبَ تلك القلنسوةِ المتبخترةِ لَبستَ إلى الفطور المتأخّرِ الأحد الماضي، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَسْحبَ أيّ شئَ مِنْ. |
Ve dün gece giydiğiniz takıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأنا أَحتاجُ لرُؤية البدلةِ تلك لَبستَ ليلة أمس. |
Dün giydiğiniz kıyafetler için arama emrimiz var. | Open Subtitles | عِنْدَنا a تفويض ل يَكْسوك لَبستَ أمس. |