"لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ" - Traduction Arabe en Turc

    • Belki
        
    Belki de aileni çağırmalıyım. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَدْعوَ أبويكَ.
    Efendim, Belki de şu suyu silecek bir şeyler getirsem iyi olur. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ اجفف هذا الماءِ
    Belki gidip şu doktorla görüşmeliyim. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَرى هذه الإمرأةِ،هذا الطبيبِ.
    Belki ben de gelmeliyim. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ أيضاً.
    Belki duygulu etnik bir dükkan açmalıyım, ha? Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ آخذَ درس عمل في الاخلاق؟
    Belki yatmam gerekir gibi hissediyorum. Open Subtitles أَحسُّ لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَضطجعَ.
    Belki de ben radyoya geçerim, siz de çamaşır yıkarsınız. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ على الراديو وأنت يَجِبُ أَنْ تَعْملَ الغسيل.
    - Belki de program sensiz daha iyi olur. Open Subtitles حَسناً، ثمّ، لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ فقط أَتْركُ المعرضَ.
    Belki de ona aklımdan geçenleri tamamen dürüstçe anlatmalıyım. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أُخبرَها الذي أَذْهبُ خلال، يَكُونُ صادقَ جداً.
    Belki de ben asılmalıyım sen aşağı inmelisin. Open Subtitles تَعْرفُ، لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أُعلّقَ، وأنت يَجِبُ أَنْ تَهْبطَ عليني.
    Belki bugün onun için birşeyler yapmalıyım ha ? Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أعْمَلُ شيءُ جيدُ لها اليوم , ؟
    Belki de gidip yaşıma uygun olmayan çılgın bir bekar hayatı yaşamalıyım. Open Subtitles حَسناً، لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ مِنْ الحيّ بَعْض حياةِ أعزبِ الدائرِ ذلك غير ملائمُ لعُمرِي.
    Belki yumurtalarımı aldırmalıyım. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَحْصلَ على أنابيبِي رَبطتُ.
    Belki de sana, o hikayeyi anlatmalıyım. Open Subtitles تَعْرفُ، لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ إروْ القصّةَ.
    Belki de polisi aramalıyım. Open Subtitles تَعْرفُ، لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ فقط يَستدعى الشرطة.
    Tüm hafta yemek pişireceksek, Belki de bütün mevsimlik yiyeceğimi buraya getirmeliyim. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَجْلبَ كُلّ ي توابل هُنا إذا نحن سَنصْبَحُ الطبخ طِوال الإسبوع.
    Belki de o çocukla tekrar konuşmalıyız. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَتكلّمَ مع ذلك الولدِ ثانيةً.
    Belki daha sonra gelmeliyim. Hayır. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَرْجعَ لاحقاً.
    Belki de onlara sormalıyım. Open Subtitles حَسناً، لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ فقط أَسْألُهم.
    Belki de evi ben göstermeliyim. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أُشوّفَ البيتَ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus