| Senin için bunlardan birini çalıp Rhea'nın yatağına koymak hiç zor olmamıştır. | Open Subtitles | هو سَيَكُونُ سهلَ لَك أَنْ يَسْرقَ واحد ويَتْركُه في سريرِ ريا. |
| Senin için yapabileceğim tek şey ölüm cezanı sürgüne çevirmektir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُه لَك أَنْ أستبدلَ حكمَ إعدامكَ إلى الإبعادِ. |
| - Senin için bunu söylemesi kolay. | Open Subtitles | ذلك سهلُ لَك أَنْ تقُوليهَ. |
| Senin için söylemesi kolay. | Open Subtitles | ذلك سهلُ لَك أَنْ تقُوليهَ. |
| - Senin için söylemesi kolay. | Open Subtitles | - ذلك سهلُ لَك أَنْ يَقُولَ. |