Evet. Kırmalara ve onların radikal fikirlerine ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نعم، ونحن لَيْسَ لَنا حاجةُ للنغولِ وأفكارهم الجذرية. |
O gemide kimin olduğuna dair en ufak bir fikrimiz yok. | Open Subtitles | نحن لَيْسَ لَنا فكرةُ من الذى على تلك السفينةِ. |
Komutan Lassard ve ekibini aktif görevden almaktan ve soruşturma açmaktan başka çaremiz yok... | Open Subtitles | لَيْسَ لَنا خيارُ لكن لنوقف القائد لاسارد وفريقه. مِنْ الخدمة الفعليةِ، بانتظار التحقيق. |
Hala canlı yayın yok, ama raporlara göre otobüs dönmeye devam ediyor... | Open Subtitles | نحن ما زِلنا لَيْسَ لَنا صورةُ حيّةُ، لكن التقاريرَ تلك الحافلةِ تَستمرُّ للإدَارَة داخل لوس أنجليس. |
Biliyorum birazcık yüzeysel ve ortak hiçbir yanımız yok... | Open Subtitles | , أَعْرفُ بأنّه سطحيُ كلياً ونحن لَيْسَ لَنا شيء مشتركاً |
Şu an şefimiz de yok. | Open Subtitles | الغرامة، الآن نحن لَيْسَ لَنا كبيرُ طبَّاخين. |
Neyin peşinde olduklarını öğrenmek istiyorsanız başka şansımız yok. | Open Subtitles | إذا تُريدُ الإكتِشاف بإِنَّهُمْ يعود إلى، نحن لَيْسَ لَنا إختيارُ. |
Konuşacak hiçbir şeyimiz yok ve bu senin umurunda bile değil. | Open Subtitles | لَيْسَ لَنا شيء للتَحَدُّث عن وأنت لا تَهتمُّ حتى. |
Bayan Rivers, isminizin getireceği avantaja rağmen, size yada herhangi birine söylemeye niyetimiz yok. | Open Subtitles | الآنسة. الأنهار، نحن لَيْسَ لَنا نيةُ إباحتها إليك أَو أي واحد، على الرغم مِنْ مهما يُفيدُ اسمَكَ يَتحمّلُنا. |
Artık, randevu defterimizde hiç ameliyatımız yok. | Open Subtitles | الآن، نحن لَيْسَ لَنا جراحاتُ على الكُتُبِ. |
Oğlunuz kızımdan uzak durduğu sürece, problemimiz yok demektir. | Open Subtitles | يَبْقى طالما إبنكَ بعيداً عن بنتِي، نحن لَيْسَ لَنا مشكلةُ. |
Oradaki kimseyle radyo bağlantımız yok. | Open Subtitles | نحن لَيْسَ لَنا راديو لكي نتّصلُ بأي واحد هناك |
Amerikalılara ya da Amerika'ya karşı bir düşmanlığımız yok. | Open Subtitles | لَيْسَ لَنا شيء ضدّ الأمريكان أَو أمريكا، أَو أشباه أيّ شئِ التي مطلقاً. |
Asker olduğuna dair niye bir kanıt yok? | Open Subtitles | اخبرُني لِماذا نحن لَيْسَ لَنا التصحيح بأنّك جيشَ نشيطَ. |
Ama olay yerindekiyle karşılaştırmak için kan ve sperm örneğimiz yok. | Open Subtitles | لَكنَّنا لَيْسَ لَنا دمُّ أَو مني المشهد لمُقَارَنَته إلى. |
İnsanları güvenli bir alana taşıma gibi bir şansımız yok ayrıca dondurucu yıldırımın nereyi vuracağını da bilemeyiz. | Open Subtitles | ليس لدينا منطقة آمنة بالإضافة لذلك , لَيْسَ لَنا فكرةُ أين ستكون ضربة برق التجميد القادمة |
Gerçek yaşamlarında hiçbir yerimiz yok. | Open Subtitles | لَيْسَ لَنا جزءُ في حياتِهم الحقيقيةِ. |
Artık kanıtlanacak başka şey yok. | Open Subtitles | لَيْسَ لَنا شيء لإثْباتة أكثر. |
- Telefon yok, fidye notu yok ve bir ceset de bulamadık. | Open Subtitles | لا مكالمة هاتفيةَ، لا مُلاحظةَ فديةِ. - ومنذ نحن لَيْسَ لَنا جسمُ... |
Hala canlı yayın yok. | Open Subtitles | نحن ما زِلنا لَيْسَ لَنا صورةُ حيّةُ، |
Demek ki o zaman konuşacak bir şeyimiz kalmadı. | Open Subtitles | ثمّ لَيْسَ لَنا شيء أكثرُ للتَحَدُّث عن. |