"لُبّ" - Traduction Arabe en Turc

• çekirdeği
• çekirdeğine
• çekirdeğinde
• yıIdızın
• çekirdeğini

Dolayısı ile uydunun çekirdeği durmadan bir o tarafa bir bu tarafa çekilir.
لذا لُبّ القمر يتم التأثير فيه جيئة وذهابًا طوال الوقت

Ancak Dünya'nın erimiş çekirdeği olmadan hiçbirimiz hayatta kalamazdık.
لكن دون لُبّ الحديد المذاب للأرض لا يستطيع الحياةَ أيٌ منا

Warp çekirdeği kritik seviyede.
قاعدة لُبّ السفينة في وضع مُتفاقِم.

Uzaylıların Dünya'nın çekirdeğine doğru delme işlemi yaptığını söylüyorlar ve durumlarını izlemek için bölgede bir gemi arıyorlarmış.
إنهم يقولون أن الفضائيين يحفرون نحو لُبّ الأرض وأنهم يبحثون عن سفينة بالمنطقة لمراقبة تطورهم

Dünya'nın çekirdeğine ulaşmalarına 7 saatimiz yok.
ليس لدينا 7 ساعات حتى يُخترق لُبّ الأرض

Güneş'in çekirdeğinde, kütle sürekli olarak enerjiye dönüşüyordu.
في لُبّ الشمس، تتحوّل الكتلة باستمرار لطاقة.

Bir yıIdız, çekirdeğinde demir üretmeye başladığı an kendi ölüm emrini imzalamış demektir.
لُبّ النجم الضخم مصنعٌ من نوع ما

Yüzeye ulaştıklarında fotonlar Güneş'in dış yüzeyini ısıtırlar yıIdızın yüzeyine dalgalar gönderirler olağan üstü girdaplara ve şiddetli şok dalgalarına neden olurlar.
ليخرج من لُبّ الشمس لسطحها ومع ذلك، فعندما يضرب السطح فيستغرق رحلة من ثماني دقائق وحسب من هناك لهنا

Oh ne güzel, o üreteç çekirdeğini cilalayabiliyor, bense salaklar kralı.
بإمكانها هي صقل لُبّ المُفاعل، لكنّي السيّد المُتعثر.

İlk olarak, Dünya'nın çekirdeği büyüdü.
كبداية، أصبح لُبّ الأرض أضخم.

Demir bir çekirdeği ve kayalık bir yüzeyi var.
لديها لُبّ حديدي وسطح صخري

General Adams, Dünya'nın çekirdeği güvende.
(جنرال (أدامز لُبّ الآرض آمن

David, dünyanın çekirdeğine ulaşmalarına 6 dakika kaldı.
ديفيد)، 6 دقائق حتى يخترقوا لُبّ الأرض)

Sadece protogezegenlerin çekirdeğinde oluşabilir.
لا يتكوّن إلا في لُبّ كوكب بدائي

Ve Io'nun çekirdeğinde aşırı ısınma meydana getirir.
"ويولّد حرارة عاتية في لُبّ "آيو

Bir yıIdızın çekirdeğinin derinliklerindeki malzeme yüzeye şok dalgaları halinde ulaşırlar.
اعتبروا هذا الهدف الدقيق لُبّ نجم يحاكي الليزر

Bir hasat gemisi gezegenimizi fethedip eriyik çekirdeğini çıkardı.
قامت سفينة حاصدة بغزو كوكبنا وقامت باستخلاص لُبّ كوكبنا المُنصهر