| Buna rağmen, yine bahse varım ki; neden oradasın onu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | في الحقيقة، رَاهنتُ بأنّك لا تَستطيعُ تخيّلْ لِماذا أنت مستوي فوق هنا. |
| Bütün makineleri neden çalıştırdığını bana söyler misin? | Open Subtitles | ممكن تقولي لِماذا أنت مشغل كُلّ تلك المكائنِ؟ |
| Önümüzdeki bir saat neden üzgün olduğunu anlamaya çalışacağız. | Open Subtitles | نحن سَنَصْرفُ الساعة التالية يُحاولُ أَنْ يَفْهمَ لِماذا أنت حزين. |
| İşte bu yüzden son, Crane ve Crane Prodüksiyon'ün adındaki 1. | Open Subtitles | ذلك، سيد، لِماذا أنت الرافعةَ الأولى في مُنْتَجاتِ الرافعةَ والرافعةَ. |
| Sanırım bu yüzden hamile kalamıyorsun tatlım. | Open Subtitles | من المحتمل .. لِماذا أنت لا تَستطيعُين الحملُ، عسلي |
| Ama neden birkaç hafta bekleyemediğini hâlâ anlamıyorum. | Open Subtitles | لَكنِّي ما زِلتُ لا أَرى لِماذا أنت لا تَستطيعُ أَنْ إنتظرْ إسبوعين. |
| Bu sıcak kafede neden şu gülünç montu giydiğin anlaşıldı. | Open Subtitles | بأنّ لِماذا أنت ما زِلتَ تَلْبسُ تلك السترةِ في مقهى مَزيد تسخينِ؟ |
| neden bütün suçu bana atıyorsunuz? | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ لِماذا أنت تَلُومُ هذه الفوضى الكاملةِ عليّ. |
| neden dinlediğini boş ver, kim olduğundan bile haberleri yok. | Open Subtitles | هم لَيْسَ لهُمْ فكرةُ مَنْ أنت، أقل بكثير لِماذا أنت تَستمعُ. |
| neden evlenmekten korkuyorsun, biliyor musun? | Open Subtitles | تَعْضُّ منه. تَعْرفُ لِماذا أنت خائف للزَواج؟ |
| Anna, neden burada olduğunu bilmiyorum fakat onu yalnız bırak, tamam mı? | Open Subtitles | آنا، أنا لا أَعْرفُ لِماذا أنت هنا، لكن دعيه لوحده، حسناً؟ |
| neden burada olduğunu biliyorum ama ben senin için gelmedim. | Open Subtitles | يَعْرفُ لِماذا أنت هنا لكن لَيسَ سَيَستدرجُك |
| Şimdi neden Buckingham Sarayı'na gönderme yaptın acaba? | Open Subtitles | تَرى؟ الآن، لِماذا أنت تَعتقدُ حتى للإشارة إلى قصر بكنغهام. |
| Anlamadığım şey neden sadece senin tanıklık yapacağın. | Open Subtitles | أنا فقط لا أَرى لِماذا أنت يَجِبُ أَنْ يَكُونُ الواحد لإتِّخاذ الموقفِ. |
| neden, sinirlendiğine bu kadar şaşırdın, anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ لِماذا أنت فَاجأَ هو يُزعَجُ. |
| Kaliforniyalı çocuğa o yüzden mi göz süzüyordun? | Open Subtitles | بأنّ لِماذا أنت كُنْتَ تَعطي العيونَ إلى طفلِ كاليفورنيا؟ |
| Bu yüzden mi ayrılmak istemiyorsun? | Open Subtitles | هَلْ الذي لِماذا أنت تَعمَلُ لَسْتَ حاجةً للتَرْك؟ |
| - Bu yüzden mi geldiniz? - Mühendisi ben mi öldürdüm sanıyorsunuz? | Open Subtitles | بأنّ لِماذا أنت هنا، أنت فكّرْ أنا قَتلتُ ذلك المهندسِ؟ |
| -... sert olman gerektiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | - لِماذا أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ متصلّبَ جداً. |
| Tamam, neden geziye yanında bir video kamera götürüyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | الموافقة، أنا لا أَفْهمُ لِماذا أنت أَخْذ a آلة تصوير فيديو على a سفرة طريقِ. |