Tabii o güzel geminin enkazının sahilimizde olması gemide bulunanlar için bir trajedi olsa da, bu harika bölgenin insanlarını bir araya getirmede bir aracı olmuştur. | Open Subtitles | وعندما تحطمت السفينه الجميله فوق الساحل بالتأكيد كانت مأساه لمن كان بالسفينه |
- Tanrım. - Esas trajedi hala çocuk yapabilmesi. | Open Subtitles | مأساه المأساه الحقيقية أنه يقوم بزرع خصية جديدة الآن |
Amy Bradshaw bir genç kızın başına gelebilecek korkunç bir trajedi yaşadı. | Open Subtitles | ظلت أيمي برادشاو على قيد الحياة بعد أن حدثت لها مأساه ممكن أن تحدث لفتاه |
Evet, trajik bir durum. Fakirlere baksana. | Open Subtitles | وهذا الأمر مأساه في حد ذاته انظر الى هؤلاء الفقراء |
Bu telefon maalesef trajediyle sonuçlanacak bir olaylar zincirini başlattı. | Open Subtitles | و هذه المكالمه لسوء الحظ تبعها سلسله احداث كان نتيجتها مأساه |
Bu bir felaket değil. | Open Subtitles | لا تجعليها مأساه |
Ölüm trajiktir ama aynı zamanda büyük bir iştir. | Open Subtitles | حسن ، الموت مأساه لكنه أيضا ، مربح كثيرا |
- Gerçekten çok üzücü ama bizim de burada yapabileceğimiz çok şey yok. | Open Subtitles | وهذه مأساه لكن لايمكننا عمل شيء حيال ذلك هنا |
Müvekkilim geçen haftaki trajedi için çok üzgündür Sayın Yargıç, ama kendisinin bu işle hiç ilgisi yoktur. | Open Subtitles | موكلي قلق جداً بشأن مأساه الأسبوع الماضي ليس لديه أي صلة بالموضوع لقد كان بالسجن |
Ayrıca, ben sizi geçen sene Fransızların emelleri konusunda uyarmıştım, ama benim haklılığımı bu kişisel trajedi yaşanana kadar kabul etmediniz. | Open Subtitles | بالواقع لقد حذرتك قبل سنه من طموح الفرنسيين لقد اخذت كلامي على انه مأساه شخصيه على جلالتك ان تقبل كلمتي |
Hem de en az. Ukrayna en verimli topraklara sahipti, tam bir trajedi oldu. | Open Subtitles | على الأقل, أرض أوكرانيا كانت خصبه جداً هذه مأساه |
İnanılmazsın, bunu biliyor muydun? trajedi, ha? | Open Subtitles | انتي غير معقولة , أتعرفي هذا؟ مأساه صحيح |
Devletin güçlü önlemlerine rağmen büyük bir trajedi yaşanıyor. | Open Subtitles | حتى مع جهود الحكومه وبأفضل خطه طوارىء، إلا أن هناك مأساه سيئه |
Yani, yemekle ilgili her suç bir trajedi. Olamaz. Dikkat, itfaiye şefi. | Open Subtitles | انا اعني , اي جريمه متعلقه بالاكل هي مأساه اوه , لا انهم امامك , رجال المارشل في المطافي |
Korkunç bir trajedi içinde vefat eden memuru haber verdiğimiz için üzgünüz. | Open Subtitles | نحن آسفون لإبلاغكم أن الشرطى قد توفى فى مأساه مروعه |
Bildiğiniz gibi, bu yılın başlarında dokuz yaşındaki kızımız, Emily'nin trajik bir şekilde kaybetmenin acısını yaşadık. | Open Subtitles | و كما تعلمون ، سابقا هذه السنه مرت بعائلتي مأساه فقد طفلتنا ذات التسعه أعوام اميلي |
15. olay bir kaza olacak trajik bir ölümcül asansör kazası. | Open Subtitles | فليبدأ الحدث الخامس عشر حادثة .. مأساه مميته |
Grandview geçidinde bir trenin bir S.U.V. ile çarpışması trajediyle sonuçlandı. | Open Subtitles | حدثت مأساه يوم السبت حين اصطدم قطار شحن اثناء عبوره |
17 yaşındaydın, bir trajediyle karşılaştın ve de kaçtın. | Open Subtitles | انظر، لقد كنت بالسابعة عشر من عمرك و شهدت على مأساه و هربت منها |
Öyle bir felaket ki. | Open Subtitles | يا لها من مأساه |
Yoksa biz medya olarak böyle bir trajediyi... saygı ve hassasiyetle örtbas edebilir miyiz? | Open Subtitles | أو يُمكننا كأجهزة إعلام .. أن نُغطي مأساه مثل هذه بكل من الحساسية والإحترام معاً ؟ |
İkincisi, Friedrich Nietzsche 1885lerde "trajedinin Doğuşu" adlı bir kitap yazdı. | TED | ثانيا، فريدرش نيتشه حوالى عام 1885 كتب كتاب بعنوان " ولادة مأساه " |