Her yer yarısı yenmiş kek dolu. Evde hiç ataş kalmadı. | Open Subtitles | هنالك أنصاف كعك مأكولة بكلّ الأرجاء، ونفذت منّا دبابيس الأوراق |
Ceset şuradaki rogarda yarısı yenmiş olarak bulundu. | Open Subtitles | عُثر على الجثة في تلك الفتحة هناك، نصف مأكولة. |
Şey, ne de olsa artık onunla çiftleştin o yüzden artık arka ayakları üzerinde durması için ya da ayağına yarısı yenmiş somon getirmesi için neden kalmadı. | Open Subtitles | حسناً, أنتِ بالفعل تزاوجتِ معه لذلك ليس لديه سبب ليقف على أرجله الخلفية أو يقذف سمكة سالمون نصف مأكولة عند قدميكِ |
Sadece mağazadan sarkan turuncu bir uzatma kablosu ve kaldırım kenarında yarısı yenmiş bir ekmek. | Open Subtitles | مجرد سلك تمديد كهرباء برتقالي اللون يتدلى من المقبس ونصف كعكة مأكولة ملقاة على الرصيف |
Sizin anınıza mağazanın dışına yarı yenmiş elma bıraktım. | Open Subtitles | متاجركم داخل مأكولة شبه تفاحة تركت لقد الاوقات كل في الاعظم التقدير |
Başka bir gece eve geldi baktı buzdolabında hiç birşey bulamamış gel görki magnezya sütüm ve yarısı yenmiş turp. | Open Subtitles | أعدت للمنزل تلك الليلة ولم أجد شيئاً في الثلاجة غير هيدروكسيد المغنسيوم .وفجلة نصف مأكولة |
Çöpçüler sabah hırdavatçının orada bulmuşlar, yenmiş bir şekilde. | Open Subtitles | رجل القمامة وجدها خلف محل الأجهزة صباح اليوم، مأكولة |
- Toby, alanı daraltman lazım. Yarısı yenmiş Fransız sandviçi ve bir tebeşir parçasıyla çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل مع شطيرة نصف مأكولة وقطعة من الطباشير، ليس وكأننا قارئا أفكار. |
Başkaları neden soruyor bilmem ama benim sorma sebebim anne babanı mezara yarı yenmiş ceset tıkarken görmen. | Open Subtitles | لا أعرف السبب لدى الآخرين لكنني أسأل لأنك رأيت والديك يجران جثة رجل نصف مأكولة إلى قبر |
Annem bir yaşayan ölü ve yarısı yenmiş bir cesedi çöle gömdük. | Open Subtitles | لدي أم غير ميتة ودفنا جثة نصف مأكولة في الصحراء. |
Bir sebebi bu, ama, şey... asıl sebebi, sürünme boşluğunuzdaki... dev şeker ambalajı yığını... ve yarısı yenmiş tahıl kutuları. | Open Subtitles | هذا جزء, لكن, أوه... في الغالب انها تلك الكومة العملاقة من الحلويات المغلفة ,وعلب الحلويات الغير مأكولة بالكامل |
Yarısı yenmiş bir köfte hortumu tıkamış meğer. | Open Subtitles | جاهزة قطعة لحم نصف مأكولة كانت تسدها |
Harika kokuyorsun. Yarısı yenmiş domuz kulağı gibi. | Open Subtitles | رائحتك رائعة , مثل اذن خنزير نصف مأكولة |
Justin'in yarısı yenmiş pizzasının e | Open Subtitles | ألم تري كيف بيتزا " جاستن " النصف مأكولة |
Yarısı yenmiş bir patates kızartması var. | Open Subtitles | بطاطا نصف مأكولة |
Biraz kararmış. Yeni yenmiş. | Open Subtitles | بنية قليلاً , مأكولة حديثاً |
Zaten etinin yarısı yenmiş. | Open Subtitles | أنت نصف مأكولة مسبقاً |
Dolapta yarısı yenmiş bir sandviç var. | Open Subtitles | هناك نصف شطيرة مأكولة في الثلاجة . |
-1 dolarlık pasta kısmen yenmiş. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} -كعكة واحدة من الباوند كايك، مأكولة جزئيًا |
İki kalem. Yarısı yenmiş gofret. Bir çakmak. | Open Subtitles | قلمان نصف مأكولة لورز ولاعة |