basın toplantısı için Beyazsaray'da. 20 dakika oldu. | Open Subtitles | يعقد مؤتمر صحفى فى منزله منذ عشرين دقيقة |
Konuya halkın ilgisi iyice artınca Müdür Humson ve Müdür yardımcısı Glenn körfezdeki adadan ayrılıp dünyanın her yerinden, resmi bir açıklama alabilmek için gelen gazetecilerle dolu bir basın toplantısı düzenlemek için San Francisco Belediye Salonu'nun yolunu tuttular. | Open Subtitles | ومع تزايد اهتمام العامة الذى وصل لحد الجنون السجان هامسون ومساعدة السجان جلين غادرا الجزيرة فى المركب من اجل مؤتمر صحفى |
Halkın ilgisi iyice artınca Müdür Humson ve Müdür yardımcısı Glenn körfezdeki adayı Francisco Belediyesi'ndeki basın toplantısı için terkettiler dünyanın her yerinden gazetecilerle dolu bir basın toplantısı resmi bir açıklama alabilmek için. | Open Subtitles | ومع تزايد اهتمام العامه الذى وصل لحد الجنون السجان هامسون ومساعده السجان جلين غادرا الجزيره فى المركب من اجل مؤتمر صحفى |
Televizyona çıkıp büyük bir basın toplantısında bütün dünyaya... babasının deneylerinin insanlık için büyük önem taşıdığını... hayvanların kullanılmasının kesinlikle gerekli olduğunu anladığını... ve bundan böyle Jeffrey Goines olarak küçük hayvanların... acı çekmemesi için laboratuarları bizzat denetleyeceğini açıkladı. | Open Subtitles | ماذا تعنى بذلك لقد ظهر على التلفاز في مؤتمر صحفى واخبر العالم انه ادرك مدى جدوى والده في تجاربه للبشريه |
Evinde basın toplantısında, 20 dakika. | Open Subtitles | يعقد مؤتمر صحفى فى منزله منذ عشرين دقيقة |
Bu akşam üzeri basın toplantısı düzenleyecek... yani en azından nasıl oturup kalktığını öğrenebileceğiz. | Open Subtitles | سيقوم بعمل مؤتمر صحفى من أجل هذا فى الظهيرة لذا على الأقل نحن نعرف أن بإمكانه أن يقف |
Bir saate kadar Clinton'un basın toplantısı var. Canlı vereceksin. | Open Subtitles | سيصل الرئيس كلينتون خلال ساعة سوف يعقد مؤتمر صحفى على الهواء مباشرة |
Sizi aradım çünkü Quantrell Bishop olayını açıklığa kavuşturmak için bir basın toplantısı düzenleyeceğim. | Open Subtitles | أتصل لأعلمك أننى سأعقد مؤتمر صحفى لأصحح كل المعلومات |
Bu yüzden Trussman bir ya da bir buçuk blok ötede bir basın toplantısı düzenledi. | Open Subtitles | لذلك جعل تروسمان يقوم بعمل مؤتمر صحفى على بعد حى ونصف |
Başkomiser, bir saat içinde basın toplantısı yapıp potansiyel bir şüpheliyi gözaltına aldığımızı açıklayacağız. | Open Subtitles | أيتها النقيب، لقد قمت بعقد مؤتمر صحفى فى خلال ساعة لنعلن أننا أمسكنا المجرم المحتمل |
Amirimiz öğleden sonra bir basın toplantısı yapacak. | Open Subtitles | هيا بارت الرئيس لديه مؤتمر صحفى هذه الظهيره |
Dinle, stüdyo yarın bir basın toplantısı ayarladı. | Open Subtitles | انظر, غداً, الاستديو حجز لك مؤتمر صحفى اخر |
Belediye Başkanı aradı, basın toplantısı saat 5'te olacak. | Open Subtitles | عقد العمدة مؤتمر صحفى فى الساعة الخامسة |
Sanırım Amerika'ya uçmadan önce Savoy'da bir basın toplantısı vardı. | Open Subtitles | عندها مؤتمر صحفى قبل الطيران إلى أمريكا |
Göring,ertesigünpropagandabakanlığında bir basın toplantısı düzenledi. | Open Subtitles | قام ( جيرينج ) بعقد مؤتمر صحفى داخل وزارة الدعايه = وزارة الأعلام |
Beyaz Saray suçlamaları açıklamak için yarın erken vakitlerde bir basın toplantısı düzenlemeye karar verdi. | Open Subtitles | ولقد قرر ( البيت الأبيض ) إنعقاد مؤتمر " " صحفى غدا صباحاً, للإدلاء بالتهم |
General Duarte, bugünkü basın toplantısında La Estrella adlı suç örgütüne karşı yapılan saldırıyla ilgili tam bir rapor verdi. | Open Subtitles | .. تم اليوم فى مؤتمر صحفى عرض التقرير الكامل للهجوم على العصابه الإجراميه |
Yarın bir basın toplantısında size tüm giderlerinizi karşılayacak bir çek vermeyi umuyoruz. | Open Subtitles | ولكن نأمل أن نقدم لكي شيك لتغطية جميع النفقات الخاصة بك فى مؤتمر صحفى غداً |
Televizyona çıkıp büyük bir basın toplantısında bütün dünyaya... babasının deneylerinin insanlık için büyük önem taşıdığını... hayvanların kullanılmasının kesinlikle gerekli olduğunu anladığını... ve bundan böyle Jeffrey Goines olarak küçük hayvanların... acı çekmemesi için laboratuarları bizzat denetleyeceğini açıkladı. | Open Subtitles | لقد ظهر على التلفاز في مؤتمر صحفى واخبر العالم انه ادرك مدى جدوى والده في تجاربه للبشريه وان استخدامه للحيوانات كان بالتأكيد امر ضرورى |
Şu ana kadar iki tane oldu. İlki Başkan'ın bir basın toplantısında "gökyüzü düşüyor" kelimelerini kullanmasıydı. | Open Subtitles | واحدة كانت أن يستخدم الرئيس العبارة "السماء تقع" فى مؤتمر صحفى |
Hâlbuki 25 Temmuz 2010, Oslo'da bir basın toplantısında doğrulama, dolaylı bir şekilde Başbakan Jens Stoltenberg'dan geldi. | Open Subtitles | جاء تأكيداً غير مباشر ولكن من رئيس الوزراء جينس ستولتنبرغ ... فى مؤتمر صحفى فى أوسلو فى 25 يونيو 2010. |