Sanki bir köpek tablonun üstüne oturmuş da kıçını her yerine sürmüş gibi. | Open Subtitles | وكأن كلبًا جلس على طلاء، فمسح مؤخّرته بأرجاء اللّوحة. |
Onun buruşuk kıçını da görmedim. | Open Subtitles | لم أرى مؤخّرته الدّاكنة منذ فترة |
Muhtemelen kıçını da pazarlıyordur. | Open Subtitles | أجل ، على الأرجح يبيع مؤخّرته أيضا |
Ve iki, ben onun poposuna bakan bir pislik değildim. | Open Subtitles | وثانياً: لم أكن امرأة حقيرة تنظر إلى مؤخّرته. |
Sana yeni aldığımız masa tenisi raketiyle onun poposuna vuruyordum. | Open Subtitles | كنتُ أصفع مؤخّرته بمضربكَ الجديد للـ(بينغ بونغ). |
Bunun kara kıçını elinde 3 kız varken de pataklarım. | Open Subtitles | السفينة هي عندما أضرب هذا الصبيّ على مؤخّرته السوداء! لأنّه إعتقد أنّه ربح عندما حرّك القطع الثلاث اللعينة. |
Oraya gitmeni ve onun kıçını sıkmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدّاك أن تذهب و تقرص مؤخّرته. |
Tamam. Sen gidip onun kıçını kavra. | Open Subtitles | إذهبي إليه و ضعي يدكِ على مؤخّرته. |
- kıçını parmaklıyorum. | Open Subtitles | -أنا أُدخِلُ أصابعي في ثقب مؤخّرته |
Nesbitt rozetinle kıçını siliyor. | Open Subtitles | و سيمسح (نيسبيت) مؤخّرته بشارتك |
kıçını kızarttık! | Open Subtitles | شربنا نخب مؤخّرته ! |