Hayır. Hayaller ve şandan payımı aldım Şimdilik. | Open Subtitles | كلا، لقد اكتفيت مؤقتًا من الحلم بالعظمة. |
Sadece ... Şimdilik çok uzun sürecek. Yakında tekrar görüşürüz. | Open Subtitles | وداعًا مؤقتًا فحسب، وسألقاك مجددًا قريبًا. |
Ancak içinde bulunduğumuz şartlar aksini söylüyor Şimdilik. | Open Subtitles | إلّا أن الوضع يجبرني على النقيض مؤقتًا. |
Rubicon'dan engellendik. Şimdilik. Tekrar kontrolü almamızı sağlayacak birini tanıyorum. | Open Subtitles | ،تم حجبنا عن (روبيكون) مؤقتًا .وأعرف أحدًا بوسعه إعادة اتّصالنا |
Bazen acıyı hafifletmek ve geçici olarak durdurmak için bir yara bandı kullanabilirsiniz. | TED | قد تحتاجون أحيانًا لوضع شريط لاصق طبي في المكان لمحاولة إيقاف الألم مؤقتًا. |
Bunları Şimdilik alayım. | Open Subtitles | سأقوم بحمل أغراضك مؤقتًا. |
Şimdilik hoşçakal, ufaklık. | Open Subtitles | وداعًا مؤقتًا يا صغيرتي. |
Şimdilik bekletmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | ارتأيت أن أؤجِّل ذلك مؤقتًا. |
Lexa'ya mesaj yollamak için seni Şimdilik öldürmüyorum. | Open Subtitles | إنّي أدعك تعيشين مؤقتًا لبعث رسالة لـ(ليكسا). |
Şimdilik hayatta. | Open Subtitles | إنّه حيّ... مؤقتًا. |
Şimdilik. | Open Subtitles | مؤقتًا. |
Şimdilik eğlenmene bak, Yuri Boyka. | Open Subtitles | استمتع مؤقتًا يا (يوري بويكا) |
Şimdilik. | Open Subtitles | مؤقتًا فحسب. |
Şimdilik. | Open Subtitles | مؤقتًا فحسب. |
- Evet, Şimdilik. | Open Subtitles | -أجل، مؤقتًا . |
Bir avantajımız vardı, DVD çağında doğduk ve bunun geçici olacağını biliyorduk. | TED | لقد كان لدينا ميزة، وهي أنّ بدايتنا كانت عن طريق دي في دي، وكنا نعلم أنّ هذا سيكون أمرًا مؤقتًا. |
Eklemi çıtlatmak onu geçici olarak genişletir, belki de bu yüzden parmaklarını, boynunu ve belini düzenli çıtlatanlar eklemlerinin daha esnek ve rahat bir hale geldiğini söylüyorlar. | TED | فرقعة مفصل ما مؤقتًا تُطيله وقد يكون ذلك لما الذين يكرسون وقتًا لفرقعة المفاصل ،الرقبة أو الظهر يقولون أن هذة العادة تشعرهم أن مفاصلهم حرّة وأكثر مرونة |